Tavuk Irkları

Tavuğun Kökeni

Dünyada yaklaşık 600 bin hayvan türünden 10 bin kadarı kuşlar sınıfına aittir. Kuşlar sınıfına ait bir çok tür evcilleştirilmiş olup tavuklar, dünyada sayıca en fazla olan evcil hayvanlar grubunu teşkil eder. “Tavuk” zoolojik olarak Aves (kuşlar) sınıfı, Galli (tavukgiller) takımı içerisinde yer alır. Bu takım içerisinde sülün, orman tavuğu, keklik, beç tavuğu ve hindi gibi türler de vardır. “Tavuk”, Phasianidae (sülüngiller) familyası, Gallus (tavuk) cinsi ve Gallus domesticus türüne aittir. Evcil tavuklar diğer Gallus türlerinden, ağızlarında diş bulunmayışı ve başlarında ibik olması ile ayrılırlar.
Tarihi bilgilere göre bugünkü evcil tavuğun atasının Güneydoğu Asya’dan orijin aldığı sanılmaktadır. Vaktiyle Güneydoğu Asya ormanlarında yaşayan, bugün de bilinen dört yabani formun tavuk ırklarının gelişmesine katkısı olduğu veya köken oluşturduğu bilinmektedir.
Bu yabani formlar:

  • Gallus gailus veya Gallus bankiva (Kırmızı orman tavuğu)

  • Gallus lafayetti (Seylan orman tavuğu)

  • Gallus sonnerati (Gri orman tavuğu)

  • Gallus varius (Siyah veya yeşil orman tavuğu).

Bu yabani formlardan en geniş yayılma alanı bulan Gallus gallus veya Gailus bankiva’nın bugünkü evcil tavuğun atası olduğu kabul edilmektedir. Bu tür Güneydoğu Asya’da yüksek ormanlarda yaşamakta olup Hindistan ve Çin’de evcilleştirilmiştir. Gallus gallus türü içerisinde beş alt tür bulunmaktadır. Bugün en yaygın olanı Gailus bankiva olduğu için yabani tür bu isimle de anılmaktadır. Kırmızı renkleri, koyu gri bacakları, horozlarda testere dişleri gibi bölümlü büyük ibik yapısı ile tanınırlar. Yumurtaları oldukça küçüktür ve yumurta verimleri bir kuluçkada yaklaşık 8 adettir. Canlı ağırlıkları 500-1100 gram kadardır. Kırmızı orman tavuklarında genellikle monogami görülür. Gallus lafayetti, Seylan’da tanınmış güzel tüy renklerine sahip bir yabani türdür. Her iki cinsiyette de sarı-pembe bacak rengi görülür. Horozlar oldukça büyük ve düz bir ibik yapısına sahiptirler. Bu türde el altında yetiştiricilik oldukça zordur. Bazı alt türlerinde monogami, bazılarında poligami görülebilir. Tavuklar yerde veya ağaçta yuva yaparak yumurtlarlar. Yumurtaları oldukça küçük ve kahverengi-kırmızı lekeler taşır. Bir kuluçkada genellikle 4 adet yumurta yumurtlarlar ve ağırlıkları 500-1200 gramdır. Gallus sonnerati batı ve güney Hindistan’da dağlarda yaşayan bir türdür. Diğer yabani türler içinde uçuculuğu en fazla olanıdır. Horozlarda bacaklar pembemsi kırmızı, tavuklarda ise kahverengimsi sarıdır. Horozlarda üst kuyruk tüyleri bükülerek alt tüyleri kapatmaktadır. Bu tür içerisinde iki alt tür bilinmektedir. Bunlarda genellikle monogami hakimdir. Tavuklarda bir kuluçkada 6-13 yumurta yumurtlar. Ağırlıkları 700-1200 gramdır.
Gallus varlus Java ve buna komşu adalarda yaşamaktadır. Diğer yabani türlerle karşılaştırıldığında oldukça belirgin özellikleri ile ayrıcalık göstermektedir. Horozlarda ibik halkalar halinde kırmızı, yeşil, pembe, mavi gibi renklerden oluşmuştur. Diğer evcil tavuklarda bulunan 14 kuyruk tüyüne karşılık bu yabani türde 16 kuyruk tüyü vardır. Vücut tüy renkliliği açısından sülünlerle benzerlik göstermektedir. Bir kuluçka döneminde 6-11 adet yumurta yumurtlarlar ve yumurta renkleri kahverengimsi-beyazdır. Canlı ağırlıkları 450- 900 gramdır.
Yukarıda bazı özellikleri belirtilen bu yabani formlar kendi soylarını devam ettirecek kadar (yılda 10-12 adet) yumurta yumurtlarlar ve canlı ağırlıkları 450-1200 gram kadardır. Halbuki bugünün yumurtacı saf ırkları yılda 200-250 yumurta verebilmekte, kendilerinden ekonomik anlamda döl alma imkanı olmayan yumurtacı hibritler 250-300 veya daha fazla yumurta yumurtlayabilmektedirler. Yine ticari etlik piliçler kesim yaşları uzatıldığında 5.5 kg canlı ağırlığa ulaşabilmektedirler.
Tavuğun evcilleştirilme tarihi konusunda çalışan bilim adamları, ilk evciltmenin Hindistan ve Güneydoğu Asya’da gerçekleştiğini, ancak evciltilen bu türün Gallus bankiva veya Gallus domesticus’un kombinasyonu olup olmadığı konusunda görüş ayrılıkları olduğu belirtilmektedir. Darwin ve bazı bilim adamları dışında, çoğu araştırıcılar Mohenjo-Daro’daki bulgulara göre tavuğun ilk defa indus vadisinde MÖ. 2000 yıllarında evcilleştirildiğini kabul ederler. Evcil formun yayılması konusundaki genel kanı, indus vadisinden Mezopotamya yoluyla Anadolu, Yunanistan ve tüm Avrupa’ya dağıldığı şeklindedir. Diğer bir görüş ise, tavuğun önce Güneydoğu Asya’da evcilleştirildiği ve Rus steplerindeki kabileler yoluyla Avrupa’ya yayıldığı, Hindistan’daki evcilleştirmenin Güneydoğu Asya’dan çok sonra olduğu şeklindedir.
Tavuk Irkları ve Sınıflandırılması

Bugün dünyada renk, şekil, büyüklük, verim yönü ve diğer bazı özellikler bakımından farklılaşmış 200’ün üzerinde tavuk ırkı standarda geçmiştir. Tavuk ırkları üzerindeki ilk çalışmalar ve yeni ırkların geliştirilmesindeki ilk amaçlar gösteri ve görünüş olmakla birlikte, sonraki amaçlar daha ziyade verim olarak gerçekleşmiştir.
Bugün tavuklar;

  • Standart saf ırklar

  • Hibritler

şeklinde iki ana grupta incelenirler.
Standart saf ırklar ticari yetiştiricilikte, yerlerini hibritlere bırakmış olmakla birlikte, az da olsa damızlık ve ıslah işletmeleri tarafından hibrit elde etme, hastalıklara dayanıklı hatlar geliştirme, biyo ürünler elde etme veya diğer amaçlarla kullanılmak üzere muhafaza edilmektedir.
Tavuk ırklarının sınıflandırılmasında değişik esaslar alınabilmekle birlikte, en yaygın sınıflandırma coğrafik yörelere veya elde edildikleri bölgelere göre olanıdır.
Bu şekilde ırklar 4 ana grupta incelenirler;

  • Amerikan ırkları

  • Asya ırkları

  • İngiliz ırkları

  • Akdeniz ırkları

Yerli veya yöresel ırklar ve bunların varyetelerle birlikte gruplandırma daha geniş bir boyut alabilir. Ancak yerli ırklar çok küçük alanlarda yayıldıkları için ekonomik anlam taşımamaktadırlar.
Diğer çiftlik hayvanlarında olduğu gibi, tavuklar için yapılan diğer bir sınıflandırma verim yönlerine göre olanıdır.
Verim yönlerine göre tavuklar 4 grupta ele alınabilir.

  • Yumurta ırkları

  • Et ırkları

  • Et-Yumurta veya Yumurta-Et kombine ırkları

  • Süs ırkları

Verim yönlerine göre yapılan bu sınıflandırmanın esasını, yetiştiricilikte et ve yumurta gibi verim yönlerinin ekonomik bakımdan öncelik sırası oluşturur. Örneğin Leghorn, yumurta üretimi amacıyla yetiştirilir, yumurta üretim dönemi sonunda tüm yetiştirme sistemlerinde olduğu gibi et olarak değerlendirilir. Et- yumurta veya yumurta-et kombine ırklarda karlılık bu iki verimi kombine etmelerinden ileri gelir. Bunların yumurta verimleri yumurtacı ırklardan, et verimleri de etçi ırklardan düşüktür. Ancak özellikle küçük işletmelerde, yarı entansif ve ekstansif işletmelerde tercih edilmektedirler. Yerli ırklarda bazı istisnalar olmakla birlikte, genel bir esas olarak Akdeniz ırklarının yumurtacı, İngiliz ve Asya ırklarının etçi, Amerikan ırklarının da kombine verim yönlü olduğu söylenebilir.
Tavuk ırklarının bu iki esasa göre sınıflandırılmaları yanında vücut büyüklüğü dikkate alınarak sınıflandırılmaları da yaygındır.
Buna göre ırklar;

  • Ağır ırklar

  • Orta ağır ırklar

  • Hafif ırklar

olmak üzere üç gruba ayrılırlar. Akdeniz ırkları hafif, Asya ve İngiliz ırkları ağır, Amerikan ırkları ise orta ağır ırklar grubunda yer almaktadır.
Standart Saf Tavuk Irkları

Ekonomik tavuk yetiştiriciliğinin ilk yıllarında materyal olmuş; tavuk ıslahında da bu ırkların
amaçlanmıştır. Zamanla ırklar arasında yapılan melezlemeler, verim artışında etken olmuş, sonra ise bu ırklardan geliştirilen hatlar arası melezleme ile elde edilen hibritler üretimde kullanılmışlardır. Burada standart saf ırklar kapsamında yetiştiricilikteki önemleri, ıslah programlarında kullanılmaları, cinsiyet ayrımı ve deri rengi gibi bazı ekonomik özellikleri ön plana çıkan ırklar hakkında bilgi verilmiştir.

Plymouth Rock

Plymouth Rock kombine verim yönlü bir Amerikan ırkı olup çubuklu Dominique ırkı horozlarla Siyah Cochin ırkının melezlenmesiyle elde edilmiştir. Çubuklu Plymouth Rock’lar ilk defa 1874’te Amerikan standartlarına alınmıştır. 1880’de İngiltere’ye, 1882’de Hollanda’ya götürülmüşlerdir. Renk bakımından 7 varyetesi bulunmaktadır. Çubuklu ve beyaz varyeteleri en çok bilinenlerdir. Beyaz Plymouth Rocklar ticari broyler üretiminde ana ebeveyn hatlarının geliştirilmesinde kullanılmaktadır. Geliştirilen bu hatlarda 9-10 aylık üretim döneminde 160-180 adet yumurta alınabilmektedir. Bunlarda ortalama canlı ağırlıklar horozlarda 4-4.5, tavuklarda 3.0-3.5 kg’dır.
Çubuklu Plymouth Rock’lar kahverengi yumurta üretim hatlarında otoseksin eldesinde kullanılmışlardır. Rhode island Red gibi ırkların erkekleri ile çiftleştirmelerde otoseksle cinsiyet ayrımı sağlanmaktadır. Ayrıca yumurta ıslah programlarında, ağır yumurta elde edilmesi amacıyla geniş oranda yer almışlardır. Bunlarda yumurta verimi 200-220 adet, canlı ağırlıklar horozlarda 3.5-4.0, tavuklarda ise 2.5-3.0 kg’dır. Açık kahverenginden koyu kahverengiye kadar değişen yumurtaları 60-70 gramdır. Ülkemize ABD’den ilk defa 1954 yılında getirilmiş ve bunu değişik miktarlarda sonrakiler izlemiştir
Wyandotte

Amerika’da, 1877 ile 1887 yılları arasında, melezlemelerle elde edilmiş olan, değişik renklere sahip bir ırktır. Bu nedenle tam olarak ırk özelliklerinin ortaya konulması mümkün olmamıştır. Bu ırka ait 9 varyete bulunmaktadır. Ortalama canlı ağırlıkları horozlarda 3.9, tavuklarda ise 2.9 kg’ dır. Bu ırkta dar sırtlı cılız hayvanların bulunması ve düşük kuluçka randımanı istenmeyen özeliklerdir. Ayrıca gül ibikli ebeveynlerden balta ibikli döller alınabilmekte, balta ibikli bu döller damızlıkta kullanılmamaktadır.
Rhode island Red

Amerika’nın Rhode İsland eyaletinde koyu-kırmızı renkli horozları ile tanınmış bir ırktır. Kırmızı Malay Game, Leghorn ve Asya ırkları arasında yapılan melezlemelerle elde edilmiş ve bu melezlerden elde edilen döllerde ilk defa 1880’de Rhode island Red ismi kullanılmıştır. 1904’de balta ibikli varyetesi
Amerikan standartlarına girmiştir. Diğer varyetesi ise gül ibiklidir. Orta ağırlıkta, çok iyi yumurtlama kapasitesine sahip bir ırktır. Kahverengi kabuklu yumurtaları bir örnek ağırlık ve renktedir. 1950’li yıllarda ticari tavukçuluk işletmelerinde üretim materyali olarak önemli bir kapasite oluşturmuştur. Sonraları beyaz Leghorn horozları ile Rhode island Red tavukları arasında yapılan melezlemelerden elde edilen döller, bunların yerini almıştır.
Ortalama canlı ağırlık horozlarda 3.9, tavuklarda ise 2.9 kg’dır. Deri rengi sarıdır. Elverişsiz barınak ve zayıf bakım şartlarına diğer ırklara göre daha iyi uyum sağlayabilirler. Yumurta veriminin yüksekliği nedeniyle et verim yönleri ikinci planda kalmış, sergi hayvanı olarak da kullanılan bir ırktır. Bazı horozlar çok saldırgan olabilirler. Gurk olma özellikleri yumurtacı hatlarda ıslah edilmiştir. Güneş ışığına uzun süre maruz kalma sonucu kırmızı renkte solma görülür. Rhode lsland Red ile aynı büyüklükte ve tipte bir ırk daha geliştirilmiştir. Tamamen beyaz tüylü olan bu ırk, Rhode lsland White olarak tanınmaktadır. Yumurta verimleri 220-230 adet olarak bilinmektedir. Ülkemize 1950’li yıllarda ABD’den getirilmiş olan Rhode lsland Red’ler, yumurta üreticilerinin civciv ihtiyaçlarını karşılamak ve ıslah çalışmalarında kullanılmak amacıyla üretilmiştir.
New Hampshire

Rhode İsland Red ırkının kullanılırlığını arttırmak amacıyla yapılan çalışmalarda ABD’nin New Hampshire eyaletinde geliştirilmiştir. Rhode island Red ırkında erken gelişme, iri kahverengi yumurta verme, erken tüylenme, sağlamlık ve yüksek yaşama gücü gibi özelliklerde yapılan sürekli seleksiyonlar sonucunda elde edilmiş yumurta-et verim yönlü bir ırktır. Standart bir ırk olarak kabul edilmesi 1935 yılına rastlar. Hibrit üretiminin yaygınlaşmasından önce ABD’de bu ırktan et yönlü bir hat elde edilmiş; erken gelişme ve canlı ağırlık yönünde seleksiyon uygulamaları bu hatta yumurta verimini azaltmıştır. Broiler üretimi amacıyla New Hampshire tavukları et tipi horozlarla melezlenmiştir. Bir çok et hatlarının geliştirilmesinde kullanılmışlar ve halen de kullanılmaktadır. Yumurta verimleri yılda 220-230 adet, 60-65 gramlık yumurtaları kahverengi kabuklu, ortalama canlı ağırlıkları 2.5-3.8 kg’dır.
Ülkemize 1952 yılında ABD’nin Oregon eyaletinden getirilmiş, bunu 1954 yılında getirilen civcivler izlemiş ve ilerki dönemlerde giriş devam etmiştir. Çevreye uyumlarının iyi oluşu nedeniyle ülkemizde çok tutulmuşlardır.
Brahma

Brahma’lar Malay ve Cochin ırklarının melezlenmesiyle elde edilmiş olan bir Asya ırkıdır. Yetiştiricilerin bu ırk üzerinde ABD’de yaptıkları çalışmalarla açık ve koyu renkli varyeteleri elde edilmiş, 1874’de bu varyeteler standartlara katılmıştır. Sarı varyete ise 1923 yılında Amerikan standartlarına alınmıştır. Ortalama canlı ağırlıkları, açık renkli varyetelerde horozlarda 5.4, tavuklarda 4.3 kg’dır. Diğer iki varyetesi biraz daha hafiftir. Deri renkleri sarı, yumurta kabuğu kahverengidir.
Brahma’lar güzel ve gösterişli hayvanlardır. Küçük ibik ve sakalları, oldukça fazla tüylenmiş bacakları ve paçalı ayakları, iri ve sakin görünüşleri ile tipik Asya ırkı özelliği gösterir. Bu özellikleri sıcak ve soğuk iklim şartlarına dayanmalarında önemli bir etkendir. Ağır bir ırk olmalarına rağmen, büyüme hızlarının yavaş, cinsi olgunluk yaşlarının uzun ve paçalı oluşları Brahma’ların etçi olarak ticari sürülere girmesine engel teşkil etmektedir. Yıllık yumurta verimleri 100-120 adet kadardır.
Cochin

Çin orijinli olan Cochin’ler, 19.yüzyılın sonlarında Amerika’ya götürülmüş ve değişik ülkelere yayılmıştır. Vücutta iri top top kabarık tüyleri ile bir sergi hayvanı olarak önem taşır ve diğer ırklardan ayrılır. Sık gurk olma özelliği gösterirler. Aşırı tüylenmeden dolayı iyi bir döllenme için yapay tohumlamaya baş vurulur veya doğal çiftleşme için tüylerin bir kısmının kırkılması gerekir. Dört varyetesi vardır. Ortalama canlı ağırlıkları horozlarda 4.5-5.5, tavuklarda 3.5-4.2 kg’ dır. Sarı denli, bacakları tüylü ve yumurta kabukları kahverengidir. Yumurta verimleri 50 adetten az olup et verimleri öncelik kazanmaktadır.
Langshan

Langshan Çin’de elde edilmiş, yumurta-et kombine verimli bir Asya ırkıdır. Brahma ve Cochin’lere göre daha aktiftirler ve diğer Asya ırklarına göre daha küçük yapılıdırlar. Paçalıdırlar fakat bacaklarındaki tüyler, Cochin ve Brahma’lardaki kadar fazla değildir. Beyaz ve siyah olmak üzere iki varyetesi vardır. Ortalama canlı ağırlıkları, horozlarda 4.0-4.7, tavuklarda 3.2-3.7 kg’dır. Deri rengi beyaz, yumurta kabukları koyu kahverengidir.
Dorking

Bir İngiliz et-yumurta ırkıdır. Beyaz, gümüşi ve gri renkli olmak üzere üç varyetesi vardır. Beş parmaklı oluşları ile diğer bazı tavuk ırklarından ayrılmaktadırlar. Ortalama canlı ağırlıkları, beyaz varyetesinde horozlarda 3.2- 3.7, tavuklarda 2.5-3.0 kg; diğer varyetelerinde ise horozlarda 4.0-4.5, tavuklarda 3.0-3.5 kg’dır. Beyaz Dorking’ler gül ibikli, diğer varyeteleri balta ibiklidirler. Deri ve yumurta kabuk renkleri beyazdır. Dorkingler et-yumurta verimli bir ırk olup özellikle kaliteli et verimleri için geliştirilmişlerdir. Yumurta verimleri yüksek değildir.
Orpington

İngiltere’ de çeşitli ırklar arasındaki melezlemeler sonucunda elde edilmiş bir et ırkıdır. Sarı, siyah, beyaz ve mavi olmak üzere dört varyetesi vardır. Siyah Orpington’ lar siyah Langshan, siyah Minorka ve siyah Plymouth Rock’lar arasındaki melezlemelerden elde edilmiş; sarı ve beyaz varyetelilerin elde edilmesinde Cochin ırkı kullanılmıştır. Siyah ve beyaz varyeteler arasındaki melezlemelerle ise mavi varyete elde edilmiştir. Vücudu kaplayan geniş ve düzgün görünümdeki tüyler bu ırkın tipik özelliğidir. Beyaz derilidirler, yumurta kabuk renkleri açık kahverengiden koyu kahverengine kadar değişir. ortalama canlı ağırlıkları horozlarda 4.2-5.0, tavuklarda 3.5-4.0 kg’dır.
Susex

Susex, 19. yüzyılın ilk yarısında beş parmak taşımayan Dorking varyetesi olarak geliştirilmiştir. Canlı ağırlıkları Dorking’lerden daha yüksektir. 20. Yüzyılın başlarında Susex’ler iyi bir et ve yumurta üreticisi olarak önemlerini korumuşlardır. Beyaz denli olmaları, iyi gelişmeleri, bu özelliklerini kalıtsal olarak aktarmaları nedeniyle broyler üretiminde, ebeveyn hatlarında beyaz deri talebi olan Avrupa ülkelerinin vazgeçilmez ırkı olmuştur. Halen beyaz denli etlik piliç üretim planlarında baba hattı olarak kullanılmaktadır. Alacalı, açık ve kırmızı olan varyetelerinden özellikle açık renkli olanı önem kazanmıştır. İkinci dünya savaşından sonra 1950-1960 yıllarında Susex horozları Rhode island Red tavukları ile çiftleştirilerek broyler üretiminde yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Geniş ve derin bir göğüs yapısına sahiptirler. Ağır yumurta veren bu hayvanların yumurta verimleri yılda 150-160 adet kadardır. Canlı ağırlıkları horozlarda 3.7-4.5, tavuklarda 3.0-3.5 kg’dır. Yumurta kabukları kahverengidir.
Austra

Australorp’lar, bir İngiliz ırkı olan Orpington’un siyah varyetesinden Avustralya’da geliştirilmiş bir ırktır. Yumurta-et kombine verimlidirler. Elde edildikleri Orpington’larda et verimi birinci planda olduğu halde, Australorp’larda yumurta verimi ön plandadır. Fakat et kaliteleri de iyidir. Vücutça Orpington’lardan küçüktürler. Siyah tüylü, beyaz denli, balta ibiklidirler. Yumurta kabukları açık kahverengidir. Orta büyüklükte, oldukça etli vücutlu, yumurtacı bir ırktır. Avustralya resmi testlerine göre 365 günde 364 yumurta yumurtlayan bir tavukla dünya rekoruna sahiptir. Ortalama canlı ağırlıkları horozlarda 3.7- 4.2, tavuklarda 2.7-3.2 kg’dır.
Cornish

İngiltere’nin Cornwall eyaletinde geliştirilmiş ağır ve et tipinde bir ırktır. Dövüşken Hint ırkı Indian Game, bunların ebeveyni olarak bilinmektedir. Cornish’lerin üç varyetesi bulunmaktadır. Koyu renkli Cornish varyetesi, Asel siyah-kırmızı Old English ve Malay ırklarından; Beyaz Cornish’Ier ise Malay ırkı ile koyu renkli Cornish’lerin melezlenmesinden elde edilmişlerdir. Diğer varyetesi beyaz şeritli kırmızı renktedir. En yaygın olanı beyaz varyetesidir. Cornish’ler mercimek ibikli, sarı derilidirler ve yumurta kabukları kahverengidir. Yumurta verimleri oldukça düşük olup yılda 100-120 adettir. Ortalama canlı ağırlıkları horozlarda 4.8, tavuklarda 3.8 kg kadardır. Yumurta verimleri düşük olduğu çin etlik piliç üretiminde saf olarak kullanımları uygun değildir. Bununla birlikte etlik piliç üretiminde önemli özelliklerden olan göğüs eti miktarının fazlalığı ve beyaz tüyleri nedeniyle Beyaz Cornish’ler bugün hibrit etlik piliç üretiminde baba ebeveyn hattı o oldukça fazla kullanılmaktadır. Deri rengi bakımından etlik piliçlerde beyaz deri isteyen ülkelerde Cornish’ler Susex’lerle melezlenerek beyaz denli hatlar elde edilmiştir.
Leghorn

Leghorn yumurta verim yönünde tanınmış olan ve ülkemize de ilk getirilen, en çok bilinen bir yumurtacı Akdeniz ırkıdır. Renk ve ibik şekline göre 16 varyetesi vardır. Bu varyeteler içerisinde en çok tanınanı balta ibikli beyaz Leghorn’lardır. Bugün beyaz kabuklu yumurta veren yumurtacı hibritlerin tamamı balta ibikli beyaz Leghorn’lardan elde edilmiştir.
Orijinlerinin İtalya olduğu ve isimlerini Leghorn şehrinden aldıkları bilinmektedir. Buradan Amerika’ya götürülerek yüksek yumurta verimi yönünde selekte edilmişler ve bugünkü Loghorn ırkı ortaya çı Küçük, narin yapılı ve hareketli hayvanlardır. Nadiren gurk olurlar; kulakçık renkleri beyaz, deri ve bacak renkleri sarı, yumurta kabuk rengi ise beyazdır. Civcivleri hızlı büyür ve tüylenmeleri oldukça iyidir. Çevre şart!arına adaptasyonları iyidir. Ortalama canlı ağırlıkları horozlarda 2.7, tavuklarda 2.0 kg’dır. Yumurta verimleri 200-250 adet arasındadır. Ülkemize ilk defa 1930 yılında Macaristan ve Avusturya kanalıyla getirilmiştir.
Minorca

Akdeniz’in batı sahillerinde yayılmış ve 200 yıl önce siyah tavuk olarak bilinen bir ırktır. 19. yüzyılın başlarında İspanya ve Portekiz’de İspanya tavuğu olarak tanınmıştır. Buradan İngiltere ve diğer ülkelere götürülmüş ve bir gösteri hayvanı olarak ün kazanmıştır. Özellikle Almanya ve Amerika’da bu amaçla yayılmıştır. Erken yaşlarda çok hızlı gelişen ve tavuklarda gözleri kapatacak düzeye ulaşan ibikleri vardır. Akdeniz ırklar en iri yapılısı olan Minorca’lar yumurta verimleri, ağır yumurtaları, beyaz derileri ve beyaz yumurta kabukları ile tanınırlar. Rüzgar, yağmur ve kötü şartlara dayanıklı hayvanlardır. Tüy rengi ve ibik şekli bakımından 5 varyetesi bulunmaktadır. En popüler varyetesi balta ibikli siyah olanıdır. Ortalama canlı ağırlıkları horozlarda 3.7-5.0, tavuklarda 3.2- 3.7 kg; diğer varyetelerinde ise horozlarda 3.2-4.0, tavuklarda 2.7-3.2 kg kadardır.
Yerli Irklar
Ülkemizde değişik özellikleri ile standartlara girmiş iki adet yerli ırk bulunmaktadır. Bunlar Denizli ve Gerze ırklarıdır.
Denizli Irkı: Denizli ve Muğla illeri çevresinde yetiştirilen yerli bir yumurta-et ırkı olup horozlarının uzun ötüşleri ile tanınmaktadırlar. Cinsi olgunluğa geç erişir. Civcivlerinin geç tüylenmeleri bakımlarını güçleştirmektedir. Boyunları oldukça uzun, vücudu iri görünüşlüdür. Vücut tüyleri boyundan sırt ve kuyruk kısmına kadar kirli beyaz, kuyruk ile karın ve kanatlarda siyahtır. Denizli ırkından hayvanlar, bulundukları bölgenin çevre koşullarından uzaklaştırıldığında, özellikle sıcaklık ve nem değişikliklerine uyumda güçlük çekerler. Nemli yerlere götürülen Denizli horozlarının damızlık değerinin azaldığı ve ötüşlerinin kısaldığı bilinmektedir. Ancak Sinop’ta Tavukçuluk Üretme istasyonunda yapılan çalışmalarda standartlarda belirtilen verim özelliklerinden önemli bir farklılık belirlenmemiştir. Ortalama canlı ağırlıkları horozlarda 3.5-4.0, tavuklarda 2.7-3.2 kg’dır. Yıllık yumurta verimleri 80-100 kadardır. Sinop’ta yapılan çalışmada 52. hafta yumurta verimleri 105.55 adet, ortalama yumurta ağırlığı 44.0 g, ergin canlı ağırlıkları horozlarda 2420 g, tavuklarda ise 1914 g olarak belirlenmiştir.
Denizli ırkının çeşitli tüy rengine sahip olan “Demir kırı, pamuk kırı, Pekmez kefi, şarabi ve siyah olmak üzere beş varyetesi vardır. Bütün varyetelerinde müşterek olan özellikler balta ibikli, beyaz kulakçık, siyah gagalı, koyu gri bacak renginde olmalarıdır. Ayrıca Denizli ırkının en belirgin özelliği gözlerinin etrafında siyah renkli bir halkanın bulunmasıdır ki, buna sürmeli denilmektedir. Derisi, kulakçıkları ve yumurta kabuk renkleri beyazdır.
Gerze (Hacı Kadın) Irkı: Karadeniz bölgesinde Sinop ili çevresinde, özellikle Gerze ilçesinde yetiştirilen yerli bir yumurta-et ırkıdır. Parlak siyah tüylü, uzunca beyaz kulakçıklı ve çatal ibiklidirler. Gaga, incik, ayak deri ve pulları siyah vücut derisi beyazdır. Ortalama canlı ağırlıkları tavuklarda 2.7-3.2, horozlarda 3.5-4.0 kg’dır. Sinop Tavukçuluk Üretme istasyonunda yapılan bir çalışmada 52. hafta yumurta verimleri 94 adet, ortalama yumurta ağırlıkları 44.0 g, ergin canlı ağırlıkları ise horozlarda 2317.86 g, tavuklarda 1706.32 g olarak belirlenmiştir,
Ticari Hibritler

Hibrit üretimiyle ilgili ilk çalışmalar 20. Yüzyılın başlarında, mısır bitkisi üzerinde Shull, Hayes, East ve Jones gibi araştırmacıların konuyu derinliğine incelemesiyle başlamıştır. Elde edilen sonuçlar beklenilenin çok üstünde olmuş ve sonraki yıllarda hibrit mısır üretiminde kullanılmaya başlanmıştır. Daha sonra çalışmalar diğer alanlara da kaydırılmıştır. Hayvancılıkta hibrit üretimi ilk kez 1942 yılında Hen Wallace tarafından tavuklar üzerinde uygulanmıştır. 1950’li yıllarda ABD’de ticari amaçla başlayan hibrit materyal üretim ve kullanımı sonraki yıllarda hızla bütün dünyaya yayılmıştır. Hibrit üretimi, hayvan ıslahında ticari yetiştiriciliğe materyal sağlamaya yönelik olarak uygulanan kullanma melezlemesi yöntemiyle gerçekleştirilir. Bu melezleme yönteminde kullanılan ırk veya hatların çiftleştirilmesinden elde edilen döllerde ebeveynlerine nazaran üstün performans görülebilir.
Heterosis veya melez azmanlığı elde edilen bu döller de hibrit olarak adlandırılır. Böylece
genetik yapı bakımından birbirinden farklı olan ebeveyn hatların çiftleştirilmeleri ile elde edilen yüksek verimli, bir örnekliliği fazla ve yaşama gücü yüksek olan döllere hibrit denmektedir. Ancak heterosis gösteren döller veya hibritler kendi aralarında çiftleştirildiklerinde genetik açılma nedeniyle bu üstün özellikler döllerde kaybolur. Bu hibritler ticari ömürleri boyunca (etlik piliçlerde 6-7 hafta, yumurtacılarda 1 verim yılı) bakılarak kasaplık olarak kullanılırlar ve bunlardan ticari amaçla dal alınmaz. Dolayısıyla bu hibrit döllerin ebeveyn hatlarından devamlı elde edilmeleri gerekir.
Tavukçulukta heterosisten yararlanmada kullanılan yetiştirme metotlarından birisi akrabalı yetiştirilmiş hatların elde edilerek bunların kendi aralarında çeşitli kombinasyonlarda çiftleştirilmesi ve üstün sonucu veren ebeveyn hatların belirlenmesidir. Ancak akrabalı yetiştirmeden dolayı bu ebeveynlerde bir gerileme görülmektedir. Ayrıca hibrit üretimi amacıyla akrabalı yetiştirilmiş hatların elde ediliş masrafları yüksek olmakta ve bu hatlarda zamanla görülen dölsüzlük ve yaşama gücünde düşme nedeniyle bazen sürünün önemli bir kısmı elden çıkabilmektedir. Bu nedenle hibrit üretiminde akrabalı yetiştirme yerine ırklar arası veya aynı ırk içinde geliştirilen soylar arası yetiştirme tercih edilmektedir.
Yumurta Verim Yönünden Geliştirilen Ebeveyn Hatları

Ticari yumurtacı hibritlerin elde edilmesinde kullanılan yumurta yönlü hatlar kahverengi ve beyaz yumurtacılar olmak üzere iki grupta incelenirler.
Kahverengi kabuklu yumurta veren ticari hibritlerin üretimi için özel hatlar geliştirilmiştir. Bu ticari hibritler kahverengi kabuklu yumurta verdikleri gibi kuluçkadan çıkışta tüy rengine bakılarak cinsiyet ayrımı da yapılabilmektedir. Bu amaçla genelde Rhode island Red ve Çubuklu Plymouth Rock ırklarından yararlanılmaktadır.
Bugün ticari amaçla kullanılan beyaz yumurtacıların tamamı balta ibikli Beyaz Leghorn’lardan gen almışlardır. Bu amaçla önceleri saf olarak kullanılmakta iken bugün damızlık firmalar, ticari hibritlerin elde edilmesi için iki veya daha fazla Leghorn hattını çiftleştirmektedirler. Bu hatların elde edilmesinde, her generasyonda sıkı bir seleksiyon uygulanmaktadır. Tavuklar bir verim yılı elde tutularak verim özellikleri tespit edilir ve yıl sonunda en iyi hayvanlar ayrılır. Seleksiyonda canlı ağırlık, büyüme hızı, büyüme ve verim döneminde yaşama gücü, piliç kalitesi, cinsi olgunluk yaşı, yumurta ağırlığı, yumurta verimi, yumurta kabuk ve yumurta iç kalitesi gibi özellikler esas alınır.
Bugün beyaz yumurtacı ebeveyn ve hibritlerde ebeveynin özellikleri ve bakım besleme şartlarına göre farklı performans değerleri elde edilebilmekle birlikte, optimum şartlarda elde edilebilecek değerler aşağıda verilmiştir.
Beyaz Yumurtacı Ebeveynler İçin Bazı Performans Özellikleri:
Ekonomik yumurta verim süresi12-14 ay12 aylık dönemdeki yumurta verimi (Tavuk-kümes)270-290 adet14 aylık dönemdeki yumurta verimi (Tavuk-kümes)290-320 adet%50 verim düzeyine ulaşma yaşı 23-24 haftaPik verim yaşı26-29 haftaPik verim düzeyi%90-95Ortalama yumurta ağırlığı60-61 g0-20 hafta arasındaki yem tüketimi7.0-7.5 kgTavuk başına yem tüketimi110-120 gVerim dönemi sonu canlı ağırlığı1700-1900 gBüyütme dönemindeki kayıplar%3-6Yumurtalama dönemindeki kayıplar%5-10
Beyaz Yumurtacı Hibritler için Performans Özellikleri:
Ekonomik yumurta verim süresi 12-14 ay12 aylık dönemdeki yumurta verimi (Tavuk-kümes)270-290 adet14 aylık dönemdeki yumurta verimi (Tavuk-kümes)290-320 adet%50 verim düzeyine ulaşma yaşı 23-24 haftaPik verim yaşı26-29 haftaPik verim düzeyi%90-95Ortalama yumurta ağırlığı60-61 g0-20 hafta arasındaki yem tüketimi7.0-7.5 kgTavuk başına yem tüketimi110-120 gVerim dönemi sonu canlı ağırlığı1700-1900 gBüyütme dönemindeki kayıplar%3-6Yumurtalama dönemindeki kayıplar%5-10
Kahverengi yumurtacı hibritler beyaz yumurtacı hibritlere göre %30-40 daha ağırdırlar. Bu nedenle daha fazla yem tükettikleri için yumurta başına yem tüketimi daha yüksek olmaktadır. Kahverengi yumurtacılar beyaz yumurtacılar kadar yumurta verirler ve yumurta ağırlıkları daha fazladır.
Ekonomik yumurta verim süresi12-14 ay12 aylık dönemdeki yumurta verimi (Tavuk-kümes)270-290 adet14 aylık dönemdeki yumurta verimi (Tavuk-kümes)290-320 adet%50 verim düzeyine ulaşma yaşı23-24 haftaPik verim yaşı 26-29. hafta; Pik verim düzeyi%90-93Ortalama yumurta ağırlığı60.0-62.5 g0-20. haftalar arasındaki yem tüketimi7.0-7.5 kgTavuk başına yem tüketimi130-140 g20. hafta canlı ağırlığı1270-1370 gVerim dönemi sonu canlı ağırlığı1800-2000 gBüyütme dönemindeki kayıplar%3-6Yumurtlama dönemindeki kayıplar%5-10
Et Üretim Hatları

Et üretim amacıyla yumurtadan ziyade canlı ağırlık artışına önem verilen belirli hatlar geliştirilmiştir. Bunlar broyler ya da roaster olarak yetiştirildiklerinde hızlı ve ekonomik canlı ağırlık artışı sağlayabilmektedirler.
Damızlık firmalar, et yönlü hibrit materyal üretimi amacıyla çiftleştirmede gerekli olan ana ve baba hatları geliştirmişlerdir. Bu amaçla geliştirilen dişiler et hattı ana damızlık, erkekler de et hattı baba damızlık olarak bilinirler. Bu ana hatlarda yumurta verim kabiliyetinin, kuluçkalık yumurta oranının ve yumurtalarda kuluçka randımanının iyi olması istenir. Baba et hatlarında ise, hızlı büyüme, karkas kalitesi ve iyi yemden yararlanma özellikleri birinci derecede önem taşır.
Bütün et hatlarında az ya da çok derecede Cornish kanı bulunmaktadır. Bu hatlardan geniş göğüs, kısa bacak ve dolgun karkas özelliklerine sahip broylerler elde edilir ki etlik piliç yetiştiriciliğinde bunlar oldukça önemli özelliklerdir. Ne var ki Cornish’ler renkli tüylüdür. Halbuki etlik piliç üretimi için beyaz tüylü sentetik hatlar yetiştirilmesi istenmektedir. Çünkü tavuk kesimhanelerinde koyu renkli dip tüyleri iyi temizlenememekte, bu da karkas kalitesini düşürmektedir. Bu amaçla ıslah çalışmaları ile dölleri beyaz tüylenme gösteren baba hatları geliştirilmiştir. Beyaz tüylü baba hatları, renkli tüylü ana hatlarıyla çiftleştirildiğinde döllerde beyaz ya da beyaza yakın renkte tüylenme görülmektedir. Bu şekilde geliştirilen sentetik baba hatları dominant beyaz tüy renk genini taşımaktadırlar.
Bugün çoğu ülkelerde tüketiciler broylerlerin sarı denli olmasını tercih etmektedirler. Bu amaçla halen çoğu ana ve baba damızlık hatları sarı derilidir. Fakat bazı Avrupa ülkelerinde beyaz deri rengi tercih edilmektedir. Bu tip broylerler elde etmek için pratik yol beyaz deri rengine sahip baba hatları elde etmektir. Ana hatlarının derileri sarı olsa da beyaz renk sarıya dominant olduğundan döllerde beyaz renk elde edilecektir.
Etlik Piliç Ebeveynlerinde Bazı Performans Özellikleri:
Ekonomik yumurta verim süresi280 gün (9-10 ay)Büyütme dönemi (0-24 hafta) ölüm ve ayıklama%3-5Yumurtlama dönemindeki kayıplar%7ıo24. hafta canlı ağırlığı2.5-3.4 kg (dişi-erkek)24. haftaya kadar ki yem tüketimi11.5-12.0kgVerim dönemi sonu canlı ağırlığı4.4-4.8 kg (erkekler); 3.3-3.6 kg (dişiler)Yumurtlama dönemi günlük yem tüketimi (horozlar dahil)160-220 gTavuk başına yumurta verimi (Tavuk-kümes)160-180 adetTavuk başına ticari civciv üretimi120-150 adetKuluçkalık yumurta oranı%88-95Kuluçka randımanı%84-86
Ticari Etlik Piliçlere Ait Bazı Performans Özellikleri:
Ekonomik yumurta verim süresi280 gün (9-10 ay)Büyütme dönemi (0-24 hafta) ölüm ve ayıklama%3-5Yumurtlama dönemindeki kayıplar%7ıo24. hafta canlı ağırlığı2.5-3.4 kg (dişi-erkek)24. haftaya kadar ki yem tüketimi11.5-12.0kgVerim dönemi sonu canlı ağırlığı4.4-4.8 kg (erkekler); 3.3-3.6 kg (dişiler)Yumurtlama dönemi günlük yem tüketimi (horozlar dahil)160-220 gTavuk başına yumurta verimi (Tavuk-kümes)160-180 adetTavuk başına ticari civciv üretimi120-150 adetKuluçkalık yumurta oranı%88-95Kuluçka randımanı%84-86

Mini Irklar
Son zamanlarda değişik avantajları nedeniyle üretimde kullanılmak üzere mini tavuk hatları elde edilmiştir. Bu tavuklar çok önceden beri bilinen Bantam tavukları ile karıştırılmamalıdır. Mini ırklarda cücelik cinsiyete bağlı “dw” (dwarf: cücelik geni) ressesif geninden ileri gelmektedir. Ancak bu ‘dw” ressesif geni et ve yumurta hatlarında farklı etkilere sahiptir.
Mini hatlar normal yumurtacı hatlarla karşılaştırıldığında şu farklılıklar görülür.

  • Canlı ağırlık 8 haftalık yaşta %5-10; 25-30 haftalık yaşta ise %25-30 daha düşüktür. Bu düşük canlı ağırlık, tiroit ve büyüme hormonu aktivitesindeki düşme nedeniyle olmaktadır.

  • Bacaklar yaklaşık %20 daha kısadır.

  • Kırmızı kan hücreleri sayısı daha fazladır.

  • Verim dönemi yem tüketimi %10-20 daha azdır.

  • Yumurta verimi biraz daha düşüktür.

  • Yumurta ağırlığı %10 daha azdır.

  • Bir düzine yumurta üretimi için ihtiyaç duyulan yem miktarı yaklaşık %5-10 daha azdır.

  • Verim döneminde yaşama gücü aynıdır.

Mini Leghorn’lar daha küçük vücutlu olduklarından, gerek kafes gerekse yer sisteminde daha az yerleşim alanına ihtiyaç duyarlar. Dolayısıyla birim alanda barındırılabilecek hayvan sayısı daha fazla olmaktadır. Şüphesiz bu ekonomik bir avantajdır. Ancak vücut küçüklüğü nedeniyle verim dönemi sonunda yaşlı tavukların kasaplık olarak satış değeri de daha düşük olacaktır. Hatta bazı ülkeler için geçerli olmak üzere hiç bir satış değeri olmayabilir.
Cücelik geninin tavukçulukta kullanımı yumurtacı sürülerden ziyade etçi damızlıklarda anlam taşımaktadır. Bu amaçla daha düşük masrafla damızlık yumurta verebilecek dişi broyler damızlıkların (ticari broyler ana hattı) elde edilmesi amacıyla bazı et hatlarında “dw” cücelik geninden yararlanılmıştır.
Normal dişilerle karşılaştırıldıklarında, mini et tipi dişiler şu farklılıkları gösteriler:

  • %35 oranında daha az yerleşim alanına ihtiyaç duyarlar.

  • Yumurtlama döneminde yem tüketimi %10-15 daha azdır.

  • Damızlık tavuklar yumurta ağırlığındaki düşüş nedeniyle %5 oranında daha fazla kuluçkalık yumurta verirler. Yumurta verimindeki azalma ise zaten verimleri az olan etlik piliç ebeveynleri için bir problem değildir.

  • Yumurtalar %5 oranında daha küçüktür.

dw geni taşıyan etlik piliç ebeveynlerinin kullanılmasının ana nedeni bu tavukların düşük canlı ağırlık nedeniyle yem tüketimlerinin az olmasıdır. Böylece büyütme ve yumurtlama dönemi masrafları azalmakta ve yemden %18-20 oranında daha fazla yararlanılmaktadır. Ayrıca bu tavuklarda tiroit aktivitesi azalmasıyla sakinleşme olmakta ve streslere dayanıklılık artmaktadır. Doğal yolla normal horozlarla çiftleşebilen, normallere göre %25-30 düşük canlı ağırlığa sahip tavuklarda kuluçkalık yumurta verimi ve embriyo gelişimi de etkilenmemektedir. Ancak cücelik geni taşıyan bu tavukların normal horozlarla çiftleştirilmesiyle elde edilen dişi döller normal olmasına karşın, erkek döllerin kesim ağırlıkları normallere göre %2.0-3.5 oranında düşüktür. Çünkü normalliği determine eden Dw geni cüceliği determine eden dw genine %97 oranında dominanttır. Böylece DwDw horozlarıyla çiftleşen dw- tavuklardan elde edilen dişiler Dw- genotipinde normal ağırlıkta iken, erkek döller Dwdw genotipinden dolayı %3 daha hafif olacaktır. Diğer bir sorun dw genini taşıyan tavuklarda abdominal yağ düzeyinin fazla olmasıdır. Tüm bunlara karşılık cücelik geni taşıyan ana hatları ticari üretimde başarıyla kullanılmaktadır

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu