Kuşburnu, Gülgiller (Rosaceae) ailesine dahil yabani gül (Rosa) türlerinin yalancı meyvelerine verilen isimdir.
Bu türlerde görülen, kırmızı renkli ve yumurta şekilli meyve benzeri oluşumlar, aslında çiçek ekseninin etlenmesiyle ortaya çıkar; bu nedenle de yalancı meyve olarak nitelenir. Gerçek meyveler ise iç kısımda bulunan tohum benzeri sert kapçıklardır.
Halk arasında: Yabangülü, Şillan, Deligül, Gülburnu, Gülelması olarak da bilinir.
Yaşam süresi ise çok uzundur. Doğada 300 yıllık kuşburnu çalısı bulunmaktadır.
Bitkisel özellikleri
Meyveler: %11,39 oranında şeker, %9,82 protein,589mg/100gr C Vitamini içerir.
Potasyum, Sodyum, Kalsiyum, Magnezyum, Fosfor gibi vücuda gerekli elementler de içerir.
Kimyasal bileşimi ise:
%1,7-3.0 sabit yağ,
%11 pektin asidi,
%2.0-2.7 taneli maddeler,
%2.4-4.0 kül,
%10.0-13.7 invent şekeri,
%0.6-2.4 sakkaroz,
%11.6-15.6 toplam şeker,
%3 elma ve limon asidi,
%0.038 oranında portakal sarısı renginde uçucu yağ taşır.
%22.8-38.0 arasında değişen oranlarda su ihtiva etmektedir.
Kuşburnu meyvesi vitaminler bakımından da çok zengindir.
Bolca C vitamini ve öteki vitaminler (A, B1, B2, K, P); mineraller, meyve asitleri, flavonlar, ve şeker. Çekirdekte ise Vanillin vardır.
100gr meyvede: 2,55-6,18mg Vitamin A,589mg Vitamin C, Vitamin B1 ,Vitamin B2 ve flavonitler içerir. C Vitamini kadar önemli olan ancak üzerinde durulmayan P Vitamini özelliği gösteren Plavonitler 1100mg/100gr oranında bulunurlar.
Ülkemizde doğal olarak bulunan Rosa türlerinin sayısının 24 çeşidi vardır.
Taze Kuşburnu Meyvesinin Kimyasal Özellikleri
Şifa Kaynağı Olarak Kuşburnu
Şeker hastalıklarına, ishale karşı kullanımı çok yaygındır.
Etkin bir kan temizleyici,bağırsak yumuşatıcı, kurt düşürücü özelliğe sahip olan Kuşburnu, C Vitamini zenginliğinden ötürü vücudun gelişmesini düzenler.
C Vitamini, vücutta bağ dokusunun sağlam ve sıkı olmasını sağlayarak soğuk algınlığı, nezle, grip , hazımsızlık, C vitamini eksikliği, mide asiti azlığı, enfeksiyon hastalıkları, sindirim sistemi ,ödem, romatizma gibi sağlık sorunlarında kullanılır.
A ve E Vitaminleri ile birlikte antioksidan etki göstererek kanser riskini önler
Kuşburnu (Rosacanina) çeşidinin
tüm meyvesinden hazırlanan standart kuşburnu tozunun, Kalçası yada dizinde osteoartrit sorunu olan yüz hasta üzerinde yapılan klinik deneyde, hastalara dört ay süreyle günde iki kez 500 mg standart kuşburnu tozu içeren kapsül verilmiştir. ağrıda azalma meydana geldiği ve hiçbir yan etkiye rastlanmadığı anlaşılmıştır.
Kuşburnu zayıflatıcı etkileri vardır
Kuşburnu tohumları, gamalinoleik asit (GLA) yönünden zengindir. Bu yağ, cilde canlılık kazandırdığı gibi, güneş yanıklarında da etkilidir.
İçeriğinde, %10-20 kuşburnu yağı içerenkremlerin cilt çatlakları, ekzema, yanık ve yaralar üzerinde etkili olduğu bildirilmiştir.
Kuşburnu Fidanları Ne Zaman Dikilir?
Dikim için toprağın çamur olmadığı zaman seçilmelidir. Güneşin etkili olmadığı zamanda dikim yapılması gerek
Dikim Sonrası Bakım
Dikimin hemen ardından mutlaka yapılması gereken: can suyu vermektir. Kuşburnu fidanlarını direk ya da çardağa bağlamaya gerek yoktur.
1- Sulama
2-Verilebilecek Gübreler; azot, fosfat ve potasyum şeklinde gübre verilmesi gerekir:
4- Budama : Kuşburnunda budama verim ve kaliteyi artırmaktadır.
Kuşburnunun Çoğaltılması
Kuşburnu meyvelerinin çok sayıda (20-40 adet/meyve ) tohum bulunmaktadır.
Kuşburnu tohumları yüksek oranda absisik asit içerdiklerinden (ABA) kolay çimlenmezler.
Kullanım Alanları
Arıcılıkta Kuşburnu
Kuşburnu türleri bol miktarda çiçek tozu üretirler. Bu açıdan arıcılık için de çok faydalı bir türdür
Erozyon Önleyici Olarak Kuşburnu
Kazık köklerı 4 m saçaklrı 2 metreye kadar uzandığı için hayatı öneme sahiptir
Kullanıldığı Yerler
Kuşburnu, doğal tüketilmesinin yanı sıra gıda ve ilâç sanayisinde de kullanılmaktadır
Soframızda; marmelat, reçel, şarap, komposto, jöle, salata, nektar, meyve suyu, çay biçiminde yer almaktadır.
Kuşburnu Marmelatı
Kuşburnu yağı
Kuşburnu çiçeklerinden elde edilen yağdır
Kozmatık yerinde önemli yer tutan kuşburnu yağın içerisinde omega 3 omega 6 a vitamini bulunmaktadır
Sunumlarını paylaştığı için Nesrin Hanıma teşekkür ederiz.