Kemik erimesi tıpta osteoporoz olarak adlandırılmaktadır. Osteoporoz kemiklerden kalsiyum kaybının artması sonucunda kemiklerin dayanıklılığının azalması ve kolaylıkla kırılabilmesi durumudur. Kemikte kalsiyum birikimi 30 yaşına kadar devam etmektedir.
Bu yaşta maksimum kemik yoğunluğu oluşur. Bundan sonra kemik kaybı başlar. Genelde kadınların kemik mineral yoğunluğu erkeklerden daha düşüktür.
Kemik kaybı menopoz döneminde daha da hızlanır. Menopozdan sonraki kemik kaybının esas nedeni östrojen yetersizliğidir. Osteoporozdan korunmak için beslenmemizde aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir.
• Her yaş döneminde yeterli kalsiyum tüketilmelidir. Her gün yetişkin bireylerin 2 porsiyon, çocukların, adölesan dönemi gençlerin, gebe ve emzikli kadınlarla menopoz sonrası kadınların 3-4 porsiyon süt ve süt ürünü tüketmeleri gerekir. Bir orta boy su bardağı (200 cc) süt veya yoğurt veya iki kibrit kutusu büyüklüğünde peynir bir porsiyondur.
• Kalsiyum için en iyi kaynak süt ve süt ürünleridir. Bunun dışında balıklar, koyu yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıl ürünleri, pekmez, zenginleştirilmiş besinler ve kuru baklagiller de kalsiyum sağlar. Ancak bu besinlerden sağlanan kalsiyumun vücutta kullanımı süte göre daha sınırlıdır.
• D vitamini ihtiyacı yeterince karşılanmalıdır. Güneş ışınları D vitamininin ön öğesini aktif hale getirdiğinden güneş ışınlarından uygun şekilde ve düzenli olarak yararlanılmalıdır. Kış aylarında öğlen saatleri, yaz aylarında ise kuşluk ve ikindi saatlerinde güneşten 15 dakika süre ile yararlanılmalıdır.
• Yemeklere aşırı tuz eklemekten ve tuzlanmış besinleri aşırı tüketmekten sakınılmalıdır. Çünkü aşırı tuz, idrarla kalsiyum atılımını arttırmaktadır.
• Sigara ve alkolden uzak durulmalı, düzenli fiziksel aktivitede bulunulmalıdır. Fiziksel aktivite gençlik döneminde kemik kütlesini arttırır, yaşlılıkta ise kemik kaybını önler.
• Aşırı kafein tüketiminden kaçınılması gerektiğinden, kafein içeren çay, kahve ve kolalı içeceklerin tüketimi sınırlandırılmalıdır.