Havuç ( Daucus Carota )
HAVUÇ
Serin iklim Sebzesi
Familya UMBELLIFERAE
Tür Daucus carota
HAVUCUN ANAVATANI VE TARİHÇESİ
Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’nın yer aldığı bir alan, havucun anavatanı olarak bilinmektedir. Anadolu da, yabani havucun doğal olarak rastlandığı bir yer olduğundan ülkemiz havucun anavatan bölgesi içerisinde yer almaktadır.
Havuçlar başlangıçta mor renkli idi, daha sonra bir süre beyaz havuçların üretimi yapılmış olup daha sonra turuncu ve kırmızı renkteki havuçlar üretil-meye başlanmıştır.
Bugün dünyada üretilen havuçların hemen hemen tamamına yakın kısmı portakal renkli havuçlardır. Beyaz renkli havuçların üretimi terk edilmiştir. Sürekli olarak odun ve soymuk dokusunda maksimum karotenoid içeren çeşitlerin seçimi yönünde bir gelişme vardır. Mor havuçların içermiş olduğu renk maddelerinin konserve suyuna kötü bir görünüm kazandırması nedeniyle bu havuçlar sadece taze tüketim amacıyla üretilir olmuştur.
EKONOMİK DEĞERİ
Havuç Ülkemizde belli alanlarda önemli miktarlarda üretilip tüketilen bir sebzedir. Ülkemizin havucun anavatanı oluşu bu bitkinin Anadolu insanınca çok eskiden beri iyi tanınması ve değerlendirilmesine imkan vermiştir.
2008 yılı istatistiklerine göre ülkemizde 600.000 ton havuç üretilmektedir.
SINIFLANDIRILMASI
Sınıf DICOTYLEDONEAE
Familya UMBELLIFERAE (APIACEAE)
Cins Daucus
Tür Daucus carota
BOTANİK ÖZELLİKLERİ
Genç bir havuç fidesi, iki kotiledon yaprağa, belirgin bir hipokotile ve bir kazık köke sahiptir. Önceleri hipokotil toprağın üstünde bulunur. Daha sonra hipokotil büzülmesi ve kökün yukardan aşağıya doğru çekilmesiyle toprağın içine girer. Bazı yabani ve hayvan yemi olarak yetiştirilen havuçlarda hipokotil kısmen toprak üstünde kalır. Bu husus yemeklik havuçlarda istenmeyen bir özelliktir.
Havucun toprak üstünde büyüyen kısmı ışık altında yeşil veya mor renk meydana getirir. Bu oluşan renk havucun kalitesini bozar ve satılmasını güçleştirir
Etli kök, kazık kökün ve hipokotilin enine kalınlaşması ile meydana gelir. Olgunlaşmış bir havucun büyüklüğü, formu ve rengi çeşitlere göre farklılık gösterir. Bu özellikler çeşitler için karakteristiktir. Çeşidin özel büyüklüğüne ulaşması; tohumun çimlenme enerjisine, mevcut gelişme zamanına (vejetasyon süresine), toprağın yapısına, derinliğine, su durumuna, sıcaklığına ve ekim sıklığına bağlıdır.
Havucun vegetatif gelişmesinde iki devre ayırt edilebilir. Birinci devrede havuçlar büyümeye tohum çimlenmesinden sonra, kazık kök ile başlar. Kök belirli bir büyüklüğü aldığı zaman kalınlaşma ve renklenme meydana gelir (primer büyüme devresi). Kazık kök bir depo organı halini alır.
Bundan sonra havucun vegetatif gelişmesinin ikinci devresi başlar (sekonder büyüme devresi). Olgunlaşma devresi olarak tanımlanan bu aşamada havucun yenme özelliği artar ve renk oluşur.
Havucun kök olgunluğunun tamamlanması ile, zaten vegetasyonun sonuna gelinmiştir. Soğukların başlamasıyla toprak üstü aksamın büyük bir bölümü kurur. Daha sonra küçük rozet yapraklar oluşur. Bitki kışı bu şekilde geçirir. İlkbaharda sıcaklığın yükselmesiyle birlikte, vernalizasyon gereksinimini tamamlayan havuç bitkileri, kökteki besin maddelerinden yararlanarak sapa kalkar, çiçek açar, tohum verir. Tohumların olgunlaştığı Ağustos aylarında, tohumlar etrafa saçılır. Bitkiler ölür. Havuçlar iki senelik bitkidir.
Kök ve Yumru
Havuçların çok büyük bir bölümünde yenen kısmın tamamı kazık kökten, bazı çeşitlerde sadece hipokotilden, bazı çeşitlerde ise yenen kısmın bir parçası kazık kökten, bir kısmı da hipokotilden oluşmaktadır. Havucun şekli çeşitlere bağlı olarak büyük değişiklik gösterir.
Havuç herhangi bir şekilde zarar görmediği ve toprak şartları uygun olduğu zaman 70-80 cm kadar derinlere gidebilen bir kazık kök yapısına sahiptir.
Taşlı topraklarda havuç yetiştirilirse bu devrede kök, taşı dolaşarak yanlardan uygun bulduğu bir taraftan büyür. Bu eğri büyüme kök gelişmesi devam ettikçe daha belirginleşerek havuç hasadına kadar devam eder.
Havuçta yenen kısım iki dokudan oluşur. Bunlardan birincisi havucun dış kısmında yer alan üzerinde yan saçak kökleri taşıyan soymuk doku, ikincisi ise havucun iç kısmında yer alan odun dokusudur. Soymuk doku daha çok renk maddesi ve vitamin içerir ve daha gevrek yapıdadır.
Havuç üzerinde oluşan yan köklerin fazlalığı kaliteyi düşürür, yıkamayı zorlaştırır. Havucun silindirik yapısını bozar. Havuç kökünün çatallaşması da istenmez. Aslında yan kökler havuçtan fazla uzaklaşmadan büyümelerini dikine yaparlar.
Yeni çeşitlerde bulunmasa da eski havuç çeşitlerinde var olan bir özellik: Odun doku ise daha az renk maddesi içerir, daha açık renklidir. Daha serttir, yeme esnasında zorluk yaratır. Pişme sonrasında soymuk dokudan ayrılır. Özellikle düzensiz sulamalarda çatlayan soymuk doku içinde farklı rengi ile dikkati çeker. Odun dokularda renk maddeleri birikimi de az olur.
Gövde
Havuç gövdesi yaprakları gibi görünmekle birlikte gerçek gövde, kökle yaprakların birleştiği yerdedir ve çok küçüktür. Havucun kök yumrusunun hemen üst kısmında bir rozet yapısında olup yaprakların orta kısmında yer alır. Buradan gelişen yapraklar çeşide, bakım ve iklim şartlarına bağlı olarak 150-160 cm’ye kadar boy alır ve toprak üstü kısmının ucu bir çiçek şemsiyesi gibi son bulur.
Gövde yan dallarının uç kısımları da bir şemsiye ile son bulur. Gövde boyuna çizgili ve tüylüdür. Tipik havuç kokusu taşır. Bitkinin gövdesi dayanıklı yapıdadır. Desteğe gerek kalmadan çiçek şemsiyelerini ve tohumlarını rahatlıkla taşır.
Yaprak
Havuç çok bol miktarda yaprak meydana getiren bir bitkidir. Vegetatif kaldığı 1. yılda çok yoğun yaprak meydana getirir. Yaprakları 40-50 cm kadar boy alır. Bitki ikinci yılda da bol miktarda yaprak meydana getirir.
Yapraklar bileşik yaprak olup iğne şeklindedir. Yapraklar genelde tüylü ve üst kısımları parlaktır. Yaprak sapları da tüylüdür. Yaprak rengi açık yeşilden koyu yeşile kadar değişir, hatta mum tabakası taşıyanlarda gri-yeşil renkte olabilir.
Geç gelişen yüksek verimli çeşitlerde yaprak miktarı erkenci çeşitlere göre daha fazladır.
Çiçek
Havuç iki yıllık bir bitkidir. Birinci yıl vegetatif organları ikinci yıl çiçek meydana getirir. Çiçekler, 60-100 cm uzunluktaki bir sap ucunda bir çok çiçekten oluşan bir şemsiye şeklinde oluşur. İlk çiçeklenme bitkinin en üst kısmındaki ana şemsiyede başlar. Bitkinin çiçeklenmeye başlaması ile yaprak rozetinin içinde çiçek kümesi taşıyan yapraklı 60-100 cm uzunluğunda bir çiçek sürgünü meydana gelir.Bu ana sürgünün her yaprak koltuğunda ucunda şemsiye şeklinde çiçek kümesi içeren yan sürgünler oluşur.
Çiçeklenme yaklaşık 4 hafta sürer. Her çiçekte 5 çanak, 5 taç yaprak, 5 erkek organ ve 1 dişi organ vardır. Yumurtalık iki karpelli olup her gözde birer tohum bulunur. Taç yapraklar genellikle beyaz renklidir. Nadiren de olsa yeşilimtrak beyaz renkli çiçeğe sahip olanları da vardır.
Çiçekler erselik yapıda olmakla birlikte aynı şemsiye üzerinde iç kısımlarda yer alan çiçeklerden önemli bir bölümünün sadece erkek organları gelişmiştir. Dıştan içe doğru sadece erkek organı gelişen çiçeklerin yüzde oranı artmaktadır. Bir bitki üzerinde sadece dişi organlı, sadece erkek organlı veya erselik çiçeklere rastlanabilmektedir.
Döllenme pek çok böceğin ve sineklerin yardımı ile olur. Çiçeklerde yüksek oranda protandri görülür. Tepecik reseptif hale gelinceye kadar bütün polen tozu keseleri patlayarak tozlarını dökmüş olurlar. Havuçta kendine kısırlık tespit edilmemiştir. Bir bitkinin farklı çiçekleri birbirini kolayca döller ve tohum elde edilebilir.
Tohum ve Çimlenme Özellİklerİ
Tohumlarda irilik ilk şemsiyeden diğer şemsiye gruplarına doğru küçülmektedir. 500-800 adet tüyü alınmış tohum 1gr gelir. Tohumlar iyi muhafaza edilirse çimlenme gücünü 3-4 yıl korurlar. Tüyler tohum ağırlığının %20-30 kadarını oluşturur. Tüyleri ovulmamış tohumların ekimi büyük problemler yaratır. Zira tüylü tohumlar birbirine yapışarak bitkilerin ekim sıklıkları, bitki gelişmesi ve kaliteli ürün elde etmede olumsuz rolü oynar. Hasat edilen tohumlar hemen ekilebilirler. Tohumlar dinlenmeye ihtiyaç duymadan çimlenirler.
Havucun olgunlaşma döneminde meydana gelecek düşük sıcaklıklar, yetersiz güneşlenme ve besin maddesi eksiklikleri havuçta yenen kısmın ince kalmasına, karotenoidlerce fakir olmasına, renginin sarı renge doğru kaymasına neden olur. Havuç çeşidi kendi karakteristik özelliklerini kazanamaz.
Sıcaklık havuçta renk oluşumuna olumlu etki yapar. Soğuk ve yağışlı geçen üretim sezonlarında (10-150C) açık renkli havuç elde edilir. Sıcaklık kök oluşumuna doğrudan etkili olup, yüksek sıcaklıklarda havuç boyu kısa kalır, düşük sıcaklıklarda ise havuç boyu çeşit özelliğini gösterse de bu defa renk ve havucun çapı kötü yönde gelişir. Daha uzun ve açık renkli havuçlar meydana gelir.
Sulama düzenli ve yeterli olmazsa, havuç kök yumruları şekilsiz olur.
En iyi gelişme 200C civarındaki sıcaklıklarda olur. Sıcak bölgelerde yapılan ilkbahar üretimlerinde bitkilerin önemli bir bölümünün yeterli büyüklükte havuç oluşturmadan generatif faza geçerek çiçeklendiği görülür.
Toprak İsteği
İklim istekleri seçici olan havuç toprak istekleri bakımında da seçici bir bitkidir. Havuç başarısında toprak yapısının önemli etkisi vardır. Toprağın yapısı, toprağın derinliği, toprakta köklerde zarar yapan zararlıların bulunup bulunmaması başarıyı etkiler. Hafif bünyeli topraklarda havuç üretimi uygun beslenme, sulama ve bakım şartlarında çok iyi sonuç verir. Böyle topraklarda kültürel işlemler çok kolay ve ekonomik olduğu gibi elde edilen üründe yüksek kaliteye ulaşılır.
Taze olarak değerlendirilecek olan sofralık havuç üretimi ve erkenci havuç üretimi için hafif karakterli topraklar tercih edilmelidir.
Toprak pH’sı havuç yetiştiriciliği açısından önem taşır. Havuç yüksek asitliğe karşı hassastır. pH 6-6.5 arasında değer taşıyan topraklar havuç yetiştiriciliği için ideal topraklardır. Toprak pH’ sı 5’in altında olmamalıdır.
YETİŞTİRME ŞEKLİ
Havuç tohumlarının küçük olması ve geç çimlenmeleri nedeniyle yabancı otlar hızla gelişerek yeni çimlenmekte olan havuç bitkilerinin gelişmesini yavaşlatır ve üzerlerini örterler. Bu nedenle seyreltme ve çapalama işlemleri de zorlaşır. Tarla seçiminde yabancı ot faktörü de önem taşır.
Havuç ekilecek toprağın çok iyi işlenerek ekime hazırlanması gerekir. Havuç tohumlarının küçük oluşu, geç çimlenmesi gibi özellikleri nedeniyle toprak iyice inceltilerek tohumun toprakla temasının tam olması sağlanmalıdır.
Ekim dikkatli bir şekilde hazırlanarak inceltilen toprağa mibzerli yapılmalıdır. Ekim derinliği 2,5-3 cm olmalı bir dekar alana 500-1000 g tohum atılmalıdır. Ekilecek tohum miktarı sıra arası mesafesi ile ilgilidir. Sıra üzerindeki mesafe genellikle değişmez.
Havuçlarda sıra arası mesafesi olarak 25-30-40 cm’ lik aralıklar verilir. Sıra üzeri seyreltme mesafesi ise 5-12 cm (bitkiler 2-3 hakiki yapraklı olduğunda) arasında değişir.
Havuç tohumunun 100C’ nin üzerindeki sıcaklıklarda çimlenir. Toprak sıcaklığı bu seviyenin altında ise tohum çimlenmez, çimlenme süresi yeterli sıcaklık oluşuncaya kadar uzar. Havuç ekiminden sonra meydana gelecek kaymak bağlama da çimlenmeyi önemli ölçüde kötü yönde etkiler. Havuç tohumu zarar görmeden uzun süre toprakta kalabilir ve şartlar uygun olunca çimlenir. Bu uzun çimlenme süresi için de yoğun yabancı ot gelişmesi de olur. Yabancı ot çimlenme ve gelişmesinin önüne geçmek için ekim sonrasında, çimlenme öncesi yabancı ot kullanmak başarıyı artırır.
YILLIK BAKIM İŞLEMLERİ
Çimlenme tamamlandıktan ve bitkiler 2-3 hakiki yapraklı olduktan sonra, sıra üzerinde seyreltme yapılır. Çeşit özelliğine bağlı olarak sıra üzeri mesafeleri ayarlanır. Ancak bu seyreltme döneminde, tarlada alıkonulacak bitkilerin zarar görmemesine özen gösterilmelidir.
Seyreltme işleminden sonraki bakım işleri, kaba otların elle alınması düzenli sulama ve mücadele işlerinden oluşur.
Havuç yetiştiriciliğinde azot yanında potasyum da büyük önem taşır. Bu iki besin elementi verimi ve kaliteyi önemli ölçüde etkiler.
İnorganik gübreleme ekimden 2-3 hafta önce yapılmış bitirilmiş olmalıdır. Toprakta tav nedeniyle gübreleme ekimden bir hafta öncesine kadar yapılmamışsa gübre vermeden ekim yapıp çimlenme tamamlanıp bitkiler 2-3 yapraklı olduklarında gübreleme yapmak daha doğru olur. Dekara 8-10 kg saf azot, 8-9 kg fosfor ve 12-16 kg potasyum gübre hesaplanarak ekimden en az iki hafta önce toprağın 10-15 cm derinliğine karıştırılmalıdır. Azotun yarısı ekim öncesinde diğer yarısı da bitkiler 3-4 yapraklı olduklarında uygulanabilir.
Sulama
Düzenli sulama havuçta kök gelişiminin primer ve sekonder döneminde çok önemlidir. Primer dönemdeki susuzluk havuç boyunun kısa kalmasına, sekonder dönemdeki susuzluk havucun yeterli ölçüde kalınlaşmamasına ve ayrıca düzensiz sulama ise havucun çatlayarak pazarlanamaz hale gelmesine neden olur. Bu nedenle havuç yetiştiriciliğinde sulama başarıyı en çok etkileyen faktörlerden birisidir.
Tarımsal Savaşım
Havuçlarda zarar yapan hastalıkları Botrytis, Rhizoctonia ve havuç mildiyösü olarak verebiliriz. Havuç yetiştiriciliğinde karşılaşılan en önemli zararlılar ise Havuç sineği, Nematodlar ve Köstebeklerdir.
HASAT
Havuçlarda olgunluk havucun çeşit özelliklerini kazandığı tarihten itibaren başlar ve hasat birkaç hafta sürebilir. Daha erken dönemde hasat edilen havuçlar cılız kalırlar, renkleri açık olur ve düşük düzeyde şeker içerdikleri için yeterince tatlı olmazlar.
Havuçlarda olgunlaşma süresi çeşide göre değişir, erkenci çeşitlerde 8-10 hafta, Nantes gibi orta çeşitlerde 12 hafta, geç çeşitlerde 16-18 haftada hasat olgunluğuna ulaşılır.
Hasat küçük alanlarda bitkinin elle tutulup toprak üstü organlarından çekilmesiyle yapılabilir. Büyük alanlarda hasat makineleri kullanılır.
STANDARDİZASYON
Havuçlar ağırlıklarına ve çaplarına göre boylanırlar. Erkenci çeşitlerde çaplar 10 mm ile 40 mm veya ağırlıklar 8-150 g arasındadır. Erkenci olmayan ve iri çeşitlerde sınıflara göre çaplar ekstrada 20-40mm arasında, I ve II sınıfta 20 mm’den aza olamaz, ağırlıklar ekstrada 50-150 g arasında, I ve II sınıfta 50 g’dan az olamaz. Aynı ambalaj içindeki havuçlarda çaplar 30 mm veya ağırlıklar 20 g’dan fazla farklılık gösteremez.
MUHAFAZA
Muhafaza sıcaklıkları sıfırın üzerinde 3-50C’ lik sıcaklıklardır. Söküldükten sonra muhafaza edilmesi düşünülen havuçlarda hasadın tam olgunlaştıktan sonra yapılması ve hasat sırasında havuçların yaralanmamasına özen gösterilmesi gerekir.%90-95 nemde ve 0,5-10C de 6-8 ay muhafaza edilebilir.
Üzeri toprak ile kapatılarak 3-4 ay muhafaza edilebilir. Ancak %25-40 ağırlık kayıpları olur.
Bitki Oluşumu
Ağır killi topraklardan, toprak zararlılarınca bulaşık topraklardan özellikle nematod ve tel kurdu bulaşık topraklardan mutlaka kaçınmalıdır.
…