Gazlı İçecekler Teknolojisi
Gazlı içecek; su, karbondioksit, şeker, asitliği düzenleyici, esans, meyve özü, kola ekstraktı ve koruyucu maddelerile üretilen ferahlık ve serinlik verici içecek grubudur. Gazlı içecekler 4 ayrı grupta incelenmektedir.
1. Meyveli gazlı içecek: Bu tipte belli düzeyde doğal meyve suyu içermekte ve “drink” adı ile anılmaktadır.
2. Kolalı içecek: Karamel kola ekstraktı ve kafein içeren gazlı içecek grubudur.
3. Tonik: Bileşiminde kinin sülfat veya naringin içeren gazlı içecektir.
4. Yapay veya esanstı içecek: Boya ve esansla üretilen içecek grubudur.
GAZLI İÇECEK HAZIRLAMADA KULLANILAN ANA MADDE VE YARDIMCI MADDELER
Gazlı içecek üretiminde kullanılan başlıca maddeler şunlardır:
1- Su, 2- Karbondioksit, 3- Şeker, 4- Sitrik Asit ve 5- Esans
1.Su
Gıda endüstrisinde kullanılan su genellikle içilebilir nitelikte olmak zorundadır. Genel olarak içme suyu dışındaki sulara kullanım suyu adı verilmektedir. İçecek hazırlamada kullanılan kullanım suyu içeceğin bileşimine girdiğine ve insan tarafından tüketimi söz konusu olduğundan dolayı içme suyu niteliğinde olmak zorundadır. Ancak doğal kaynaklardan elde edilen su genellikle bu nitelikle değildir. Eğer bu nitelikte ise herhangi bir hazırlama işlemi gerekmemektedir. Ancak bu nitelikte değilse suyun bazı işlemlerle hazırlanması ve bu niteliğe uygun hale getirilmesi gerekir. Öncelikle bu amaçla kullanılan suda hangi niteliklerin Önemli olduğunun bilinmesi gereklidir. Bu özellikler Çizelge 1’de sunulmuştur.
Çizelge 1. Gazlı içecek hazırlamada kullanılan suyun özellikleri | |
BİLEŞİM ÖĞESİ | MİKTAR |
Sertlik | 4-S Alman Sertlik Derecesi |
Demir (mg/L) | Max0.3 |
Mangan (mg/L) | Max0.1 |
Kükürt (mg/L) | Max 0.1 |
Fenol (istenmeyen koku) | Yok |
Ozon | Yok |
Serbest Klor | Yok |
Oksijen | Yok |
Doğal suda bulunan ve arıtılma işlemi gerektiren bileşikler 3 gruba ayrılmaktadır.
-
Çözünmüş gazlar (Oksijen, azot, C02, H2S vs.)
-
Çözünmüş tuzlar {Ca, Mg, Na ve K bikarbonat, karbonat, sülfat, klorit, nitrat vb. tuzlar)
-
Bulanıklık unsurları (çamur, kil ve organik maddeler gibi süspansiyon veya kolloidal olarak çözünmüş maddelerdir).
Sudaki çözünmüş gazlar havalandırma, vakum, sulama, basınç altında buhardan geçirme veya kimyasal yolla nötürlenerek veya bileşik oluşturarak uzaklaştırılmaktadır. Bulanıklık yapan ve suda gerçek olarak çözünmeyen katı öğelerin uzaklaştırılmasında dinlendirme, koagülasyon ve çöktürme ve filtrasyon gibi yöntemler uygulanmaktadır. Çözünmüş katı bileşiklerin veya tuzların istenilen düzeye düşürülmesinde ise ısıtma, kireç uygulama, soda+kireç uygulama, katyon değiştiriciden geçirme, iyon değiştiriciden geçirme ve damıtma gibi teknikler kullanılmaktadır.
1.1. Suyun Bileşimi
Sertlik: Suyun sertliği denildiği zaman içinde çözünmüş olan Ca ve Mg tuzu miktarı anlaşılmaktadır. Sertliğin sayısal birimi dünya sağlık teşkilatı tarafından mval/L olarak benimsenmektedir. Ancak uygulamada Alman Sertlik Derecesi (ASD), Fransız Sertlik Derecesi (FSD), İngiliz Sertlik Derecesi (İSD), Amerika Sertlik Derecesi (ABD SD) ve ppm gibi birimlerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu birimlerin ifade ettiği değerler şöyledir.
ABD.SD = 1 ppm: CaC03 1mg/L
1 mvaL: CaC03 50 mg/L veya CaO 28 mg/L
1 ASD: CaO 10 mg/L
1 FSD:CaCO310mg/L
1 ISD:CaC03 14.3 mg/L
Karbonat ve bikarbonat sertlikleri geçici, diğerleri kalıcı sertliktir.
Sertlik derecesine göre suların sınıflandırılması yapılmaktadır. Bu sınıflandırma Çizelge 2’de gösterilmiştir.
Çizelge 2. Sertlik derecesine göre suların sınıflandırılması | |
Sertlik Derecesi (Alman S.D.) | Suyun Niteliği |
0-4 | Çok yumuşak |
4-8 | Yumuşak |
8-12 | Orta serî |
12-18 | Oldukça sert |
18-30 | Sert |
>30 | Çok sert |
Su sertliği şurup hazırlamada kullanılan asit miktarını azaltmakta ve tadı olumsuz etkilemektedir. Örneğin 1 Alman sertlik derecesindeki su, 1 litrede 27 mg tartarik asit, 25 mg sitrik asit ve 32 mg laktik asidi nötralize etmektedir.
İçecek hazırlama da kullanılan suyun yumuşak olması gereklidir. Çok yumuşak suyun tadı yavan, çok sert su ise içeceğin doğal tadını bozmakta ishale yol açmaktadır.
1.2. Klorür
Doğal suda en çok NaCL ve KCL bulunmaktadır. Bu oran kuyu suyunda 10-30 mg/L arasına yüzey suyunda ise 10 mg/L’nin altındadır. Eğer daha yüksekse bu suyun insan atıkları (özellikle idrarla) ile kontaminasyon ihtimali vardır. Eğer kontaminasyon varsa CL’le (klorür) birlikte sudaki NH3 (Amonyak), nitrat fosfat miktarı ve permenganat sayısıda yükselmektedir.
1.3. Nitrat ve Nitrit
Doğal suda 5-10 mg/L arasında nitrat bulunması normaldir. Bazı jeolojik koşullara bağlı olarak bu değer 20 mg/L’ye yükselebilmektedir. Ancak eğer sudaki nitrat miktarı 50 mg/L’den fazla ise kontaminasyon dan kuşku duymak gerekir. Nİtrit ise suda normal koşullarda bulunmamaktadır. Sudaki nitrit miktarının 2 mg/L dolayında olması dışkı ile bulaşmanın belirtisidir. Ancak bunun NH3 miktarının yüksekliği ile pekiştirilmesi gerekir. Çünkü nitrit daha sonra okside olarak veya bakteriyel yolla NH3’e indirgenmektedir. Buradan çıkarılacak bir diğer sonuçta suda kontaminasyon olsa bile nitrit bulunmayabilmesidir.
1.4. Amonyak
Amonyak doğal suda normal koşullarda bulunmaz. Çünkü bu bileşik toprağa adsorbik olarak bağlıdır. Ancak kontaminasyon durumunda sudaki miktarı yükselmekte ve genellikle 1-3 mg/L arasında amonyum iyonu bulunmaktadır. Suda NH3 miktarının yükselmesine neden olan bir diğer durumunda bataklık, Demir ve Mangan içeren yeraltı suyu ile endüstriyel olarak kirlenmiş bölgelerdeki yağış suyudur.
1.5. Fosfat
Suda doğal olarak bulunan fosfat miktarı 0.03-0.1 mg/L’dir. Fosfat miktarının 0.3 mg/L’den fazla olması dışkı ve mutfak artıkları ile bulaşmayı göstermektedir. Ayrıca bataklık suyu ve yapay olarak gübrelenmiş yörelerdeki yeraltı suyunda da 1 mg/L’ye kadar fosfat bulunmaktadır.
1.6. Sülfat
Normal bir suda bulunan sülfat miktarı, 10-30 mg/L’dir. Ayrıca tuz ve linyit yatağı bulunan yörelerdeki, suda sülfat 100 mg/L’ye kadar yükselmektedir. Fazla miktarda sülfat ishale yol açmakta çay, kahve, bira gibi İçeceklerde tadı azaltmaktadır.
1.7. Organik Madde
Yeraltı suyunda doğal olarak organik madde çok düşük miktarda bulunmaktadır. Ancak yüzey suyu ile bataklık bölgelerdeki yeraltı suyunda miktarı yükselmektedir. Bunun dışında suyun fazla miktarda organik madde içermesi de insan ve hayvan artıklarıyla bulaşmayı göstermektedir. Sudaki organik madde miktarı permanganat sayısı ile belirlenmektedir. Bu değer belirli koşullarda 1 litre suda oksidasyon yolu ile harcanan potasyum permanganat miktarını mg olarak göstermektedir. İçme suyunda bu değerin 6-12 mg/L olması istenmektedir.
Farklı sularda permanganat sayısı değişkenlik göstermekte ve bu değerler Çizelge 3’de verilmiştir.
Çizelge 3. | Farklı sularda permanganat sayısı | |
Su Niteliği | Permanganat Sayısı | |
Kuyu Suyu | 3-8 | |
Yüzey Suyu | 15-30 | |
Bataklık Suyu | 80 – 350 | |
Kirli Su | 20 – 150 | |
Permanganat sayısı 12 mg/L’den daha fazla ise bulaşma riski yüksektir.
1.8. pH ve Asitlik
Su hazırlama tekniği açısından suyun pH değeri ve asitliği büyük önem taşımaktadır. Normal yeraltı suyunda pH değeri 7-7.5 arasındadır. Bataklık suyu ve fazla miktarda serbest C02 içeren yumuşak suda pH değeri 5-6’dır. C02’in suda çözünmesi ile oluşan karbonik asit koroziftir ve taş oluşturma etkisi yapmaktadır. Bağlı olmayan C02 ise korozyona neden olmaktadır. Oksijen içeren sert su eğer karbonik asit yoksa boru ve kapların yüzeyinde Ca, Mg ve Fe bileşiklerinden oluşan bir tabaka oluşturmakta ve bu tabaka metalik korozyondan korumaktadır. pH değeri 7 veya altında olan ve çoğunlukla şerbet C02 içeren su ise ister yumuşak ister sert olsun Fe, Pb, Zn gibi metallerle harç ve beton aşındırmaktadırlar.
1.9. Alkalite
Suyun bazikliği içerdiği hidroksil (OH), karboksil (OH3), ve bikarbonat (HC03) iyonlarından ileri gelmektedir. Analitik ölçüt olarak (p) ve (m) değeri kullanılmaktadır (Çizelge 4). 100 ml suyun 0.1 N HCL ile titrasyonu fenolfitalein eşliğinde titre edildiğinde (p) değeri, metil kırmızısı aracılığında titre edildiğinde (pH 4.3) (m) değeri elde edilmektedir. Doğal olarak (m) değeri (p) değerinden daha yüksektir. Hidroksi ve Bikarbonat iyonları bir arada bulunmadığından (p) ve (m) değerleri yardımı ile sudaki hidroksil, bikarbonat ve karbonat iyon miktarı hesaplanmaktadır.
Çizelge 4. Suyun bazikliği ile ilgili parametreler | |||
Titrasyon Sonucu | (OH)- | (C03)2– | (hco3)- |
p = 0 | 0 | 0 | m |
2p < m | 0 | 2p | m-2p |
2p = m | 0 | 2P | 0 |
2p> m | 2p-m | 2(m-p) | 0 |
p = m | m | 0 | 0 |
1.10. İletkenlik
Suyun sertliği ile iletkenliği arasında ters bir bağıntı vardır. Suda iyonize olan bileşik oranı arttıkça iletkenlik artmakta su saflaştıkça azalmaktadır. Ancak mutlak saf su bile azda olsa iyonize olduğundan belirli bir iletkenlik göstermektedir. Bu iletkenlik 0.036 mikro s/cm veya mikron olması suyun iletkenliğinin en çok 25 mikro s/cm olması istenmektedir. Konsantreden meyve suyu hazırlanmasında kullanılan suda İse iletkenliğin 25 mikro s/cm ile suda çözünür katı madde oranı da yaklaşık olarak bulunmaktadır. Toplam çözünür katı madde ile iletkenlik arasındaki ilişki Çizelge 5’de gösterilmiştir.
Çizelge 5. İletkenlik ve ÇKM arasındaki ilişki | |
Toplam Çözünür Katkı Madde (ÇKM) (ppm) | Permanganat Sayısı |
0.68 | max. 1000 |
0.75 | 1000-4000 |
0.82 | 4000-1000 |
1.11. Silisyum Miktarı
Su, buhar çevrim sistemlerinde birikinti ve taş oluşumu açısından büyük önem taşır. Silis miktarı değişik kazanlarda 6-125 ppm sınırları arasında olmaktadır.
1.12. Demir (Fe) ve Mangan (Mn)
Suda demir miktarı 0.1 mg/L, mangan miktarının 0.05 mg/L düzeyinde olması zorunludur.
2. Karbondioksit (C02)
C02 renksiz ve kokusuz bir gazdır ve havadan ağırdır. 1 litresi 0°C’de ve 760 mm Hg basıncında 1.977 g gelmektedir. Yanıcı ve yakıcı değildir. Bu nedenle yangın söndürmede kullanılmaktadır. Gerçekte karbonik asidin susuz formudur.
C02+H20 H2C03
Yani suda çözündüğü zaman asidik reaksiyon gösterir. Sıcakta karbonik asit C02 ve suya ayrışmaktadır. C02 doğada yaygın olarak bulunmaktadır. En önemli kaynaklarından birisi havadır. Temiz havada hacim olarak %0.03-0.04 düzeyinde C02 mevcuttur. C02, kalsiyum karbonat ve kalsiyum bikarbonattan elde edilir.
CaC03+H2S04 CaS04+C02+H20
Ca(HC03)2 ısı C02+CaC03+H20
2.1. Karbondioksit (C02) Özellikleri
2.1.1. Gaz Formdaki Özellikleri
1} C02’in yoğunluğu 1.529’dur. O’de 1 m3 hava 1.3 kg gelirken 1 m3 C02 2 kg gelmektedir.
2) Havadan ağır olduğu için kap ve binalarda dipteki havayı sıkıştırarak tabanda toplanmaktadır ve bu nedenle de kaptan kaba aktarabilmektedir,
3) Gaz formunda susuzdur ve bu nedenle asidik tepkime göstermemektedir. Asidik tepkimeyi ancak su ile ilişkide olduğunda gösterir. Çünkü bu sırada karbonik aside dönüşür.
4) Diğer gazlarda olduğu gibi C02’in suda çözünürlüğü sıcaklık ve basınca bağlı olarak değişmektedir (Çizelge 6). Yani basınç arttıkça çözünürlüğü artar. Aynı basınç altında ise sıcaklık arttıkça azalır.
Çizelge 6.1 litre suda, farklı sıcaklık ve normal basınçta çözünen C02 miktarı | ||
Çözünen C02 miktarı | ||
SICAKLIK °C | Litre | Gram |
0 | 1.713 | 3.347 |
3 | 1.527 | 2.979 |
5 | 1.424 | 2.774 |
7 | 1.331 | 2.590 |
9 | 1.237 | 2.404 |
10 | 1.194 | 2.319 |
15 | 1.019 | 1.971 |
20 | 0.878 | 1.689 |
Farklı basınç ve sıcaklıkta C02 çözünürlüğü değişkenlik göstermektedir (Çizelge 7).
Çizelge 7. Farklı basınç ve sıcaklıkta 1 litre suda çözünen C02 miktarı | ||||
Sıcaklık °C | ||||
Basınç (Atü) | 5-8 | 10-15 | 17-20 | |
0 | 1.3 | 1.0 | 0.5 | |
1 | 2.5 | 2-0 | 1.8 | |
2 | 3.5 | 3.0 | 2.6 | |
3 | 4,3 | 3.8 | 3.3 | |
4 | 4.8 | 4.5 | 3.8 | |
5 | 5.3 | 4.7 | 4.2 | |
6 | 5.7 | 5.3 | 4.4 | |
Sabit sıcaklık ve basınçta CÛ2’in sudaki çözünürlüğü şeker miktarı arttıkça azalmaktadır {Çizelge 8).
Çizelge 8. Şeker ve C02 çözünürlüğü arasındaki ilişki | |
Şeker | C02 Çözünürlüğü (litre) (760 mm Hg, 15°C) |
0.0 | 1.019 |
1.0 | 0.995 |
5.0 | 0.967 |
7.0 | 0.951 |
10.0 | 0.928 |
13.0 | 0.902 |
2.1.2. Fizyolojik Özellikleri
Yüksek dozdaki C02 solunum merkezi üzerine durdurucu etki yapmaktadır. Bu sırada önce denge kaybolur, sonra insanın uykusu gelir ve bunu bilinçsizlik izler. Havadaki CO2 oranı %1’i aştığı zaman bile solunum güçlükleri baş gösterir. Çünkü bu durumda solunan hava ile verilen hava arasındaki C02 farkı oldukça azdır. İçecek ile alınan C02 midede çözünmektedir. Yani gazlı içecekteki veya içkideki şeker, tuz gibi bileşikler tarafından tutulmamaktadır. Midede yiyeceğin hareketini desteklediği için sindirimi kolaylaştırmaktadır. Öte yandan mide suyunun salgılanmasını sağladığı için rahatlık vermektedir. C02’in diğer bir olumlu etkiside daha ağızda iken serinletici etki yapmasıdır. Gazlı ve gazsız içeceklerin bu açıdan etkileri oldukça farklıdır. Bu serinlemenin nedeni gaz kabarcıklarının genişlerken çevreden ısı almasıdır. Öte yandan kapalı kaplarda C02 basıncı mikroorganizma gelişmesini durdurucu etki yapmaktadır. Örneğin; 7 atü basınç artında içeceklerde en çok bulunan ve fermentasyona yol açan mikroorganizmaların çalışması büyük ölçüde durmaktadır. Gazlı içeceklerin dayanıklılığı belirli ölçüde, C03 içermelerinden ileri gelmektedir.
2.2. C02 Tüpleri ve Kullanımı
Tüpe doldurulmuş sıvı C02 için gerekli basınç 0°C’de 34 atü, 15°C’de 49 atü, 3l°C’de ise 74 atüdür. Sıcaklık arttıkça gerekli basınç fazla miktarda artmaktadır. Bu nedenle C02 tüplerinin ağzına kadar doldurulması sakıncalıdır. Bu açıdan aşağıdaki kurallara uyulması gerekir.
1) Yeni çelik tüplerin 250 atü, eskilerin ise 190 atü arasında dayanıklı olması gerekir.
2) Tüpler her 4 yılda bir basınç testinden geçirilmelidir.
3) 1 kg C02’in dolumu için 1.34 litre (L) hacim hesaplanır.
4) C02 tüpleri eklentisiz ve bükük çekilmiş çelikten oluşmaktadır. Büyüklükleri 8, 10 ve 20 kg C02 olacak şekildedir.
2.3. C02 Saflığı Kontrolü
Gazlı içecek hazırlamada kullanılacak karbondioksit TS 2603’de tanımlanmıştır (Çizelge 9).
Çizelge 9. TS 2603’de tanımlanan C02 özellikleri | |
Özellik | Sınırlar |
Karbon monoksit | max. 10ppm (V/V) |
Karbondioksit | min. %99 |
Kükürt | max. 5 ppm (V/V) |
Su | max. % 0.015 (V/V) |
Arsenik | max. 0.5 mg/m3 |
Yağ | max. 5 ppm |
3. Şeker
Gazlı içeceklerde en çok sakaroz kullanılmaktadır. Sakarozun su alarak glikoz ve fruk-toza parçalanmasına “inversiyon” adı verilmektedir. Doğal şekerlerden glikoz, fruktoz, laktoz ve maltoz gazlı içecek üretiminde kullanılmaktadır. Ayrıca diyet içecek üretiminde sorbitol, mannitol, ksilitol, sakkarin ve sodyum siklamat Kullanılmaktadır. Anılan doğal ve yapay tatlandırıcıların tatlılık değerleri değişkenlik göstermektedir (Çizelge 10).
Çizelge 10. | Doğal ve yapay tatlandırıcıların tatlılık değerleri | |
Tatlandırıcı | Tatlılık Değeri | |
Doğal | Sakaroz | 100 |
Fruktoz | 120 | |
Glukoz | 69 | |
Laktoz | 27 | |
İnvert şeker şurubu | 90 | |
Glukoz şurubu | 33-50 | |
Yapay | Sakkarin | 55000 |
Nasiklamal | 5000 | |
Ksilitol | 100 | |
Sorbitol | 48 | |
Mannitol | 45 |
İnversiyon olayı asit katkısı ve çözünmüş şekerin ısıtılmasıyla gerçekleşir. Gazlı içecekte inversiyon olayı ortam asidik olduğu için şişelemeden sonra da devam etmektedir. Bu olay nedeni ile gazlı içecekte tat değişimi oluşmaktadır. Gazlı içeceklerde süreye bağlı olarak sakarozun inversiyonu Çizelge 11’de sunulmuştur.
Çizelge 11. Süreye göre sakarozun İnversiyonu | ||
Gün | Sakaroz (%) | Invert Şeker (%) |
0 | 8.37 | 0.53 |
1 | 8.35 | 0.55 |
4 | 8.10 | 0.80 |
8 | 7.70 | 1.20 |
17 | 7.10 | 1.80 |
32 | 6.10 | 2.80 |
112 | 2.80 | 6.10 |
Gazlı içecek üretiminde suyun çözünürlüğü de önem taşımaktadır. Bu açıdan en iyi tane iriliği 0.5-1.4 mm arasındadır. 20°C’de 100 kısım suda 204 kısım şeker çözünmektedir. Şekerin suda çözünürlüğü ile sıcaklık arasında bir ilişki mevcuttur. Bu ilişki Çizelge 12’de sunulmuştur.
Çizelge 12. Şeker çözünürlüğü ve ileri sıcaklık arasındaki ilişki | ||
Sıcaklık (%) | Doyma Oranı {%, ağırlıkça) | 100 kg şeker için gerekli su (kg) |
0 | 64.2 | 55.9 |
5 | -54.0 | 54.0 |
10 | 65.6 | 52.4 |
15 | 66.3 | 50.8 |
20 | 67.1 | 49.0 |
40 | 70.4 | 42.0 |
60 | 74.2 | 34.8 |
80 | 78.4 | 27.6 |
100 | 83.0 | 20.6 |
Kristalizasyonu engellemek için genellikle %65’lik şeker şurubu hazırlanmaktadır. Doğal şekerler içinde çözünürlüğü en az oian laktoz, en fazla olanı ise fruktozdur. Doğal tatlandırıcıların 20°C’de çözünürlükleri arasında farklar söz konusudur (Çizelge 13).
Çizelge 13. Doğal tatlandırıcıların çözünürlükler | |
Doğal Tatlandırıcı | Çözünürlük (%, 20°C) |
Sakaroz | 67.1 |
Glukoz | 47.2 |
Fruktoz | 79.3 |
Laktûz | 18.7 |
Sorbitol | 687 |
Mannitol | 18.0 |
Ksilitol | 62.8 |
3.1. Gazlı İçeceklerde Şeker Oranı
Gazlı içeceklerde şeker refraktometrik olarak belirlenir. Ancak asitlerde refraktometre değeri göstermektedir. Şeker miktarının doğru bulunabilmesi için asitten ileri gelen refraktometre değerinin hesaplanması zorunludur. Diğer bir ifade ile %10’luk sitrik asit çözeltisi refraktometrede %8.2 değeri göstermektedir.
4. Asitliği Düzenleyiciler
Gazlı içecekler üretiminde asilliği düzenlemek amacıyla sitrik, tartarik, malik, fumarik, laktik ve ortofosforik asit kullanılmaktadır.
Gazlı içecek hazırlamada asit kullanılırken dikkat edilmesi zorunlu hususlar şunlardır:
1- Asitlerin kurşun içerip içermediği kontrol edilmelidir.
2- Asit çözeltileri boyalı ve paslanmaz çelik olmayan kaplara konulmamalıdır. Aksi halde toksik bileşikler nedeniyle tat değişimi oluşabilmektedir.
3- Sitrik asit mikrobiyel faaliyeti engellemek İçin en az %25’lik hazırlanmalıdır.
5. Esanslar
Esans denildiğinde içerisinde aroma bileşiklerini bulunduran ve bunları başka maddelere aktaran karışımlar anlaşılmaktadır. Gıda endüstrisinde kullanılan esanslar yapay ve doğal olmak üzere 2’ye ayrılmaktadır. Yapay esanslar içerisinde doğal bileşikler yanında sentetik olarak elde edilmiş aroma bileşiklerini de içermektedir. [Doğal esans yalnızca doğal aroma yani tat ve koku bileşiklerini içermektedir. Gazlı içecek hazırlanmasında daha çok sitrus meyvesi kabuk yağları kullanılmaktadır. Bunların en çok kullanılanı ise limon kabuk yağıdır. Bir limon ortalama 100-120, kabuğu ise 50-60 g’dır. Kabuktaki yağ oranı ise %5-%7 arasında değişmektedir. 100 kg limondan uygulamada elde edilen kabuk yağı 1000-1014 g arasında değişmektedir. Uçucu yağda denilen bu bileşikler suda çok az çözünür. Bu nedenle çözeltiler daha çok alkol içinde hazırlanır. Sitrus kabuk yağı esanslarındaki bileşikler Terpen ve Terpenoid olmak üzere 2 gruba ayrılır. Terpen dizisinde Linalol, nerol ve geraniol başlıca bileşiklerdir ve bunlara terpenik alkol adı da verilir.
Terpenoid dizisinde ise ester, alkol gibi karbonilli bileşikler bulunur. Terpen dizisindeki bileşikler genellikle doymamış hidrokarbon yapısındadır ve bu nedenle kolayca okside olmaktadır. Bu olay esansın doğal tat ve kokusunu olumsuz yönde etkilediği için önlenmesi veya olabildiğince azaltılması gereklidir. Bu amaçla da uygulamada esansdaki terpen ve terpenoid dizisindeki bileşikler birbirlerinden ayrılmaktadır. Deterpenizasyon veya ter-pensizleştirme denilen bu yöntemlerin ayrıntıları sır olarak saklanmaktadır.
5.1. Esans Tipleri
Ticari esanslar; çözelti esans, emülsiyon esansı, destilasyon esansı ve ekstraksiyon esansı gibi adlarla satılmaktadır. Çözelti esansda kabukta elde edilen yağ %30-35’lik alkol içerisinde çözdürülür. Emülis-yon esans eğer esansın katılacağı yiyecek ve içeceklerde alkol bulunması istenmiyorsa hazırlanır. Bu amaçla emülgatör denilen bileşikler kullanılarak esansın su içinde dağılması sağlanır. Eğer herhangi bir kabuk yağı su içine damlatılıp çalkalanırsa süt bulanıklığında bir sıvı oluşur ve uçucu yağ sıvı içinde damla damla dağılmış durumdadır. Ancak bekletildiğinde hızla iki fazın birbirinden ayrıldığı görülür. Dağıtma işi bir emülgatörle yapılırsa çözelti başlangıçtaki bulanıklığını korumakta ve fazlar birbirinden ayrılmamaktadır. Bu amaçla daha çok gliserit emülgatörfer kullanılır. Bunların en çok bilineni polietilen sorbitan oleattır.
5.2. Esansların Dozlanması
Sitrus bazlı alkolsüz içeceklerin hazırlanmasında kullanılan katkı maddeleri genellikle 2 ayrı çözelti halinde satılır ve hazırlama sırasında bu iki çözelti birbirine karıştırılır. Genellikle bu çözeltilerden birinde esans, diğerinde ise asit, boya vb. katkılar bulunur. Esans ve asidin önceden aynı karışım veya çözelti içerisinde bulunması oksidasyonu kolaylaştırdığından istenmemektedir. Aynı nedenle esansın hazırlama sırasında önce asit bulunan çözelti içinde dağıtılması da yanlıştır. Bu durum oksidasyon sakıncası yanında aromanın sıvı faz içinde dağılımını da güçleştirir. En iyi yol esansın şeker şurubu içinde dağıtılmasıdır. Genellikle esansları aromatize etme gücü ambalajı üzerinde yazılıdır (1/100, 1/200 vs.) Ör; 1/100 1 kg esansın 100 kg hammaddeden elde edildiğini gösterir.
Gazlı alkolsüz içecek hazırlamada kullanılan hammaddelerden birisi de meyve suyu konsantresidir. Bunların en çok kullanılanları yine sitrus meyve suyu konsantreleridir. Ayrıca kola tipi içecek hazırlanmasında kota konsantresi denilen bir hammadde kullanılmaktadır. Bu hammadde kola bitkisinin yaprak ve meyvelerinden elde edilen ekstrakt, ayrıca içerisinde aromatize edici olarak bazı bitkilerin ekstraktları bulunmaktadır. Bunların başlıcaları; portakal-çiçeği, keçiboynuzu ve zencefildir. Bazı meyve esanslarının bileşimi Çizelge 17’de sunulmuştur.
Çizelge 17. Bazı Meyve Esanslarının Bileşimi | |||
Çilek Esansı | Vişne Esansı | ||
Amil Bütirat | 1.5 1b 680.4 g | Etil Asetat | 3.5 lb 1587.6 g |
Benzil Asetat | 1.5 1b 680.4 g | Amil Formiat | 2.25 lb 1020.6 g |
Etil Asetat | 1.0 1b 453.6 g | Etil Enantat | 12.0 oz 327.456 g |
Etil Bütirat | 1.0 1b 453.6 g | Amil Alkol | 8.0 oz 218.304 g |
Metil Salisilat | 0.5 lb 226.8 g | Benzaldihit | 7.0oz191.06g |
Etil Benzoat | 6.0 oz 173.728 g | Vanilin | 2.5 oz 68.22 g |
Eterolin | 4.5 oz 122.796 g | Benzil Benzoat | 2.5 oz 68.22 g |
Amil Formiat | 4.0 oz 109.152 | Karanfil Yağı | 2.0 oz 54.576 g |
Tarçın Yağı | 0.5 oz 13.644 g |
Üzüm Aroması | |
Porto Şarabı | 34.020 kg |
Üzüm Suyu | 22.68 kg |
Benzil Bütirat | 4.762 kg |
Metil Salisilat | 0.268 kg |
Metil Antranilat | 2.41 kg |
Gliserol | 11.34 kg |
EtilAlkol (%95) | 68.040 kg |
Kola Esansı Emülsiyon |
Limon Kabuk Yağı |
Misket Limonu Yağı |
Tannik Asit |
Tarçın Yağı |
Katı Kola Ekstraktı |
Gum Arabik |
KarameI |
GAZLI İÇECEK ÜRETİMİ
Gazlı içecek üretimi akış şeması Şekil 1’de sunulmuştur.
1) Karıştırma: içecek hazırlamada kullanılan esans, asil, şeker şurubu ve demineralize suyun birbirine karıştırılması değişik tiplerdeki karıştırma tanklarında yapılmaktadır. Tanka giriş borusunda tanka alınan her bir maddenin miktarını ölçen ve dijital olarak gösteren sistemler bulunmaktadır. Reçeteye göre hesaplanan miktarda ham ve yabancı maddeler sırasıyla tanka alınır. Karıştırma işlemi ya basit bir karıştırma düzeni ile yapılır veya bu amaçla C02 karıştırıcılı sistem kullanılır. C02 karıştırıcı ile ortamdaki hava uzaklaştırılmakta ve ayrıca hava girişi önlendiği için oksidasyonun önüne geçilmektedir.
2) Gazlama: Bu amaçla özel gazlama aygıtları kullanılır.
C02’le gazlanacak içecekler veya sular bazı asgari mikrobiyel özelliklere uyulmasını gerektirir. Gazlama işleminden önce bu değerlere uyulup uyulmadığının kontrolü zorunludur. Örneğin 100 ml’de koli-form grubu mikroorganizma bulunmamalıdır ve total bakteri sayısı 1 ml’de 100’ü geçmemelidir. Gazlama aygıtlarıyla suya, şuruba veya meyve suyuna o miktarda C02 verilir ki şişelenmiş içeceklerde gerekli C02 basıncına güvenle ulaşılmış olsun. Bu da gerektiğinden biraz daha fazla gazlama yapılmasını gerektirmektedir.
HAMMADDE VE YARDIMCI MADDELERİN KARIŞTIRILMASI |
GAZLAMA |
DOLUM |
KAPAMA |
PASTÖRİZASYON |
ETİKETLEME |
Şekil 1. Gazlı içecek üretimi |