Erik Yetiştiriciliği
1. GİRİŞ
Erik, çok sayıdaki tür ve çeşitleri ile dünyanın değişik iklim bölgelerine adapte olarak yayılma olanağı bulmuştur. Eriğin bu kadar geniş bir alana yayılmasında, tür sayısının çok oluşu yanında, bunların birbirlerinden farklı iklime sahip bölgelerden çıkmış olmaları da önemli rol oynamıştır. Erik kültürü Anadolu’dan Yunanistan’a ve Roma’ya ve oradan da batı ve kuzey batı Avrupa’ya yayılmış ve ilk kolonistler tarafından Amerika’ya götürülmüştür.
Dünya erik üretimi 2008 yılında 10 340 902 ton olarak gerçekleşmiştir. Bunun 248 bin tonunu Türkiye üretmektedir. Türkiye bu üretim değeri ile dünyada Çin, ABD, Sırbistan, Romanya ve Şili’den sonra 6. sırada yer almaktadır.
Erik meyvesi, 6-7 ay gibi uzun bir süre pazarlarda bulunmaktadır. Özellikle yeşil meyve olarak, memleketimizde ilk turfanda ürünler arasında önemli yer almaktadır. Meyvelerinin taze tüketimi yanında, alkollü içki ve konserve endüstrisinin gelişmesi ile komposto, reçel, ezme, marmelat ve meyve suyu yapımında kullanılmaktadır. Bunların dışında kurutularak da pazarlanmaktadır.
Erik çeşitleri genellikle Avrupa (Prunus domestica) ve Japon (çoğunlukla Prunus saliciana) çeşit grupları olarak 2’ye ayrılır. Avrupa grubunda “Pesident” hariç diğer çeşitler kendine verimlidir. Bununla birlikte yeterli ürün için tozlayıcı tavsiye edilir. Japon grubunda ise çeşitlerin çoğu kendine verimsizdir ve bahçe kurulurken seçilen çeşidin tozlayıcısı da bahçede bulundurmalıdır. Japon grubu erikler, Avrupa grubu eriklere göre daha az soğuklama gereksinimine sahiptir. Bu özelliklerinden dolayı sahil bölgelerinde rahatlıkla yetiştirilmektedir. Ilıman iklim bölgelerinde genellikle Avrupa grubu erikler, subtropik bölgelerde ise Japon grubu erikler tercih edilmelidir. Can erikleri, Akdeniz Bölgesi’nde yetiştiricilik için uygundur.
2. ERİK TÜRÜNÜN EKOLOJİK İSTEKLERİ
2.1. İklim İsteği
Oldukça değişik iklim şartlarında yetişebilen erik türlerine ülkemizin her bölgesinde rastlamak mümkündür. Yetiştiriciliğinde ilkbahar geç donları ve kış soğuklamasına dikkat edilmelidir. Japon tipi erikler, Avrupa grubu eriklerden 10-15 gün önce çiçek açtığından bunların ilkbahar donlarından daha çok zarar görme olasılığı vardır. Bu nedenle çeşit seçilirken bu duruma dikkat edilmelidir. Bunun yanında ilkbahar donlarından korunmak için çiçeklenmenin nispeten geç olduğu yüksek yerler ve kuzey yöneyler seçilmeli, soğuk havanın oturduğu vadi içleri ve hava akımının bulunduğu yamaçlar tercih edilmelidir.
Çiçeklenme zamanı oluşan düşük sıcaklıklar ve yağışlar tozlanmayı olumsuz etkiler. Bu koşullarda hem arı faaliyeti hem de çiçek tozlarının çimlenme kapasitesi azalır.
Erik ağaçları normal yetiştiricilik şartları altında, genel olarak, elmalar kadar kış soğuklarına dayanabilirler. Bununla birlikte, tür ve çeşitlerin kış soğuklarına dayanımı farklılık göstermektedir.
Ülkemizde erik yetiştirilen bölgeler veya yerler incelenirse, olağanüstü durumlar dışında, erik yetiştiriciliğinde kış donlarından korkulmaz.
Yetiştiriciliğinde üzerinde durulması gereken başka bir konu da kış dinlenmesidir. Kış soğuklama istekleri bakımından türler ve çeşitler oldukça farklı bir durum gösterir. Genellikle, Japon grubu eriklerin kış soğuklama istekleri, Avrupa grubu eriklerden daha azdır. Japon erikleri +7 °C’nin altında yaklaşık 600 saatten daha fazla bir soğuklamaya gereksinim duydukları halde, Avrupa eriklerinde bunun yaklaşık 1000 saat olduğu görülür. Bu durum erken çiçek açan Japon çeşitlerinin kışları ılık geçen bölgelerde yetiştirilme şansını arttırır. Bununla beraber, Avrupa grubunda çok uzun soğuklama gereksinimine sahip çeşitlerin de bulunduğu göz ardı edilmemelidir. Kış dinlenme isteği ülkemizde turfanda yetiştiricilik bölgesi olan Akdeniz Bölgesi’nde önemlidir. Bu bölgede Japon grubu erik çeşitleri ile erkenci ürün alınarak daha yüksek kazanç sağlanabilir. Ayrıca bölgede turfanda yeşil erik olarak Can eriği de yetiştirilmekte ve normal ürün alınmaktadır. Bununla birlikte bölgeye uyum sağlamış
Avrupa grubu erik çeşitleri de vardır. Bu çeşitlerin özellikle bölgede rakımın yüksek olduğu yerlerde kullanılması ürün açısından daha garantilidir. Erik yetiştiriciliği için yıllık 750 mm toplam yağış yeterlidir ve bu yağışın düzenli dağılması da gereklidir. Meyvelerin irileşmeleri ve iyi kaliteli olarak olgunlaşmaları için yazın toprakta yeteri kadar suyun bulunması gerekir. Geç olgunlaşan çeşitlerde, sonbaharda erken gelen fazla yağmurlar çatlamalara neden olabilir.
2.2. Toprak İsteği
Anaç kullanımı söz konusu olduğu için genel olarak pek çok toprak tipinde erik yetiştiriciliği yapılabilir. Bununla birlikte erikler, mineral maddelerce zengin, humuslu, sıcak, yeteri kadar nemli, orta derin veya derin topraklarda da yetişirler. Bu türlü topraklarda ağaçlar kuvvetli büyür, bol meyve verir ve uzun ömürlü olur. Kumlu ve nispeten yüzlek olan topraklarda yeteri kadar sulanarak erik yetiştirilebilirse de ağaçlar nispeten zayıf ve kısa ömürlü olur. Böyle topraklarda Japon çeşitleri tercih edilmelidir. Drenaj şartları iyi düzenlenmiş ağırca killi topraklarda özellikle P. domestica ve P. cerasifera anaç olarak seçilirse başarı sağlanabilir. Kurak yerlerde badem, kireçli topraklarda ise kayısı anacı kullanılabilir. Aktif kireç oranı yüksek olmayan kireçli topraklarda da erik yetiştirilebilir.
3. ERİĞİN ÇOĞALTILMASI VE ANAÇLARI
3.1. Eriğin Çoğaltılması
Erik çeşitleri genellikle aşı yoluyla çoğaltılır. Fidanlıklarda genellikle durgun ve sürgün göz aşıları kullanılır. Sürgün göz aşıları genellikle ekolojik şartların uygun olduğu yerlerde kullanılır. Büyük ağaçlarda çevirme aşısı yapılırken kalem aşılarından da faydalanılabilir.
3.2. Erik Anaçları
Kültür erik çeşitleri için değişik erik türleri, şeftali, kaysı ve badem anaç olarak kullanılabilir. Anaç seçiminde aşı uyuşması, ağaçlara verilecek boy, toprak tipi, hastalıklara dayanma gibi sorunlar rol oynar. Erik yetiştiriciliğinde kullanılabilecek anaçların özellikleri aşağıda verilmiştir (Çizelge 1).
Myrobolan eriği çöğürü (P. cerasifera): Erikler için çok eskiden beri kullanılan bir anaçtır. Avrupa ve Japon grubu çeşitlerle uyuşması iyidir. Myrobolan çöğürü üzerinde erik ağaçları büyük ve çok verimli olur. Sağlam yapılı olan ağaçların ömürleri de uzundur. Bu anaç, ağırca nemli topraklarda iyi geliştiği gibi hafif kumlu topraklara da iyi uyum sağlar. Bu nedenle değişik toprak tiplerine en iyi uyum sağlayan bir erik anacıdır.
Myrobolan klonları: East Malling Araştırma Enstitüsünde, Myrobolanlar arasında vegetatif olarak üretilen klonlar ayrılmıştır. Myrobolan A, B, C ve D adları ile anılan bu anaçlar arasında Myrobolan B anacı iyi köklenmesi, değişik çeşitlerle büyük ölçüde iyi uyuşması, kuvvetli ve verimli ağaçlar oluşturmasıyla önem kazanmıştır. Bu anaç odun çeliği ve daldırma ile üretilebilir.
…