Güçlü Yönler:
-
Dononesa, Sek, Bahçıvan gibi sektördeki büyük ölçekli işletmelerin Trakya bölgesinde bulunması
-
Verimli süt veren ırkların oransal olarak bölgede çoğunlukta bulunması
-
Bölgedeki üreticilerin diğer bölgelere oranla daha bilinçli süt hayvancılığı yaptığının bilinmesi
-
Süt ürünlerinin tüketiciler tarafından lezzetli ve beğenilen ürünler olarak görülmesi
-
Sektördeki ürün yelpazesinin her geçen gün zenginleşmesi
-
Sektörün öncüleri olarak kabul edilen firmaların deneyimli ve tecrübeli olmalarının sağladığı avantaj
-
ISO 9000 belgesi onaylı firmaların bölgede bulunması ve bu markalar tarafından üretilen ürünlerde kalitede sürekliliğin sağlanmış olması
Zayıf Yönler:
-
Bölgede bulunan küçük mandıraların fazla olması ve dolayısıyla hijyenik şartlarda olmayan ürünlerin üretimi
-
Bu tür işletmelerin üretim maliyetlerinin yüksek olması dolayısıyla rekabet güçlerinin azlığı
-
Küçük ölçekli firmaların hem süt toplama hem de dağıtım ağının yetersiz olması
-
Bölgede üretilen öncü markaların dağıtım sisteminin İstanbul Bölgesi dışında çok etkin faaliyette bulunamaması; Bölgede üretilen markalara ait birtakım ana ürünlerin bazı satış noktalarında bulunmaması
-
Bölgede Süt ve Süt Ürünleri İşleyen İşletmeleri Etkileyen Dış Faktörler
Fırsatlar
-
Tüketicilerde son yıllarda artan dengeli ve bilinçli beslenme alışkanlığı yönündeki ilerlemelere bağlı olarak süt ve süt ürünleri tüketme gereksinimi de artmaktadır.
-
Tüketicilerdeki bilinçlenmeye bağlı olarak kaliteli, hijyenik koşullarda ve modern firmalarca üretilmiş ürünlere olan talep artışı (Oraman ve Azabağaoğlu, 2001)
-
Yeni ürünlerinin kullanım alanlarının tüketicilere duyurulması
-
Bölgedeki bazı firmaların modern Araştırma Geliştirme ünitelerinin bulunması
-
Süt ve süt ürünleriyle ilgili rekabet gücünün artırılabilmesi için izlenebilecek yeni stratejilerin mevcudiyeti
-
Süt üreticisiyle işletmelerin birlikte karşılıklı çıkarları doğrultusunda hareket etme yönünde uygulamaların mevcudiyeti
Tehditler
-
Üreticiye ödenen süt fiyatlarının düşük olması üreticinin neredeyse maliyetinde altında satış yapmasına neden olmakta buda bölgedeki süt hayvancılığı yapan işletmelerin sayısının azalmasına neden olmaktadır,
-
Süt ve süt ürünlerinin çok çabuk bozulabilen ürünler olması dolayısıyla çok güçlü dağıtım ağı ve soğuk zincir gerektirmektedir,
-
Süt ve süt ürünleri sektöründe faaliyette bulunan firma sayısının her geçen gün artmasıyla yoğunlaşan rekabet
-
Diğer rakip olan firmalarında kendi ürün yelpazelerini her geçen gün geliştirmeleri ve etkin reklam uygulamaları sayesinde tüketicileri ürünleri hakkında bilgilendirmeleri
-
Bölgedeki firmalara rakip bazı markaların etkin bir dağıtım kanalına sahip olmaları
-
Rakip firmaların satış noktalarına uyguladıkları yüksek ıskonto ve uzun vadeler
-
Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi, fırsatları değerlendirmek için Trakya bölgesinde faaliyette bulunan süt işletmelerinin tüketici istek ve beklentilerini karşılamak amacıyla pazarlama faaliyetlerinin güçlü yönlere dayandırılması suretiyle yeniden düzenlenmesi yerinde olacaktır.
Güçlü Yönler
· Halkı bilinçlendirme eğitimlerinin verilmesi, bu konuda akademisyenlerdende faydalanılması,
· Halkın bilinç düzeyini artırmak için “Fındık zararlıları ile mücadele takvimi” ve benzeri broşürler hazırlanıp dağıtılması, kahvehanelere asılması,
· Fındık yetiştiriciliği konusunda kitap temin edilmesi ve üreticilere dağıtılması,
· Karasunun 8.000 ton fındık kapasitesinin olması, fındık üretiminin yüksek olması,
· Çeşitli sebzelerin ticari hale getirilmeye başlanması,
· Çiftçilere hasat verimliliği, üretimi ve pazarlaması konularında eğitimler verilmesinin planlanması,
· Ziraat odasının binasının vefiziki imkânlarının iyi olması,
· Ziraat odasında eğitim salonunun bulunması,
· Ziraat odasında ziraat mühendislerinin istihdam edilmiş olması,
· Süt ile ilgili kooperatif ve birliklerin kurulmuş olması,
· Ziraat odasının çiftçilere kimlik kartı vermiş olması, kart okuma sistemi gibi bilişim altyapısının kurulmuş olması,
· Ziraat odasının ilaç alımı vb. konularda çiftçilere avantaj sağlıyor olması,
· Deneme seralarının ve üretim alanlarının planlanıyor olması,
· Sapçı Dere Göleti içme suyu ve sulama projesi için İl Özel İdaresi’nin 2011 yılı bütçesinden 200.000 TL’nin ayrılmış olması,
· Karasu’da çeşitli türlerde balıkların avlanabiliyor ve pazarlanıyor olması,
· Yılda 30 bin ton (çevre illerden gelenlerle 50 bin ton) kum midyesi avlanılıyor olması ve tamamının ihraç edilmesi,
· Yılda 5 bin ton deniz salyangozu avcılığı yapılıyor olması ve tamamının ihraç edilmesi,
· Kum midyesinin 2 yıllık dönemler halinde avlanmaya izin veriliyor olması,
· Balıkçılık ile ilgili teknik imkân ve personel sayısının yeterli olması,
Zayıf Yön
· Halkın eğitimlere yeterli ilgiyi göstermemesi,
· Mısır, pancar ve benzeri alternatif tarım ürünlerinin yeterince fazla üretilmemesi,
· Zirai ilaçlamanın ve gübrelemenin bilinçli yapılmaması, tabiata zarar verilmesi,
· Sulama projelerinin yetersiz olması,
· Çiftçide yeterli çalışma kültürünün olmaması,
· Üreticilerin yeterli bilgiye sahip olmamaları,
· Doğu Karadeniz bölgesinden göçle gelenlerin genellikle fındık yetiştiriciliğine aşina olmaları ancak sebze vb. diğer tarım ürünlerini üretme kültürünün gelişmemiş olması,
· Fındık tarlalarında bulunan fındık türlerinin karışık olması,
· Tarlaya fındık ekimlerinin tam doğru yapılmaması,
· Farklı toprak ve iklim şartlarına göre uygun fındık türü ekiminin yapılmıyor olması,
· Bahçe düzenleme sistemlerinin ve bakımların yetersiz olması,
· Çerezlik fındık üretiminin Giresun gibi illere göre yetersiz olması,
· Toprak yapısı ve iklime göre ziraat haritasının oluşturulmamış olması,
· Yerel yöneticilerin tarıma gereği kadar önem vermemesi,
· Hayvancılığın yeterli seviyede olmaması,
· Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yok denecek kadar az olması,
· Balıkçılığın yeterli seviyede olmaması,
· Avlanma yapan kişilerin eğitim ve bilinç düzeyinin yeterli olmaması
· Mevsimi dışında avcılık yapılması,
· Arıcılığın yeterli seviyede olmaması,
· Tanıtım ve pazarlamanın yetersiz olması,
· Köylerde süt için soğutucuların olmaması,
· Hayvan yemi olarak kullanılabilecek ürünlerin yeterince üretilmemesi,
· Geçmişte üretilen ve meşhur olan İhsaniye peynirinin artık üretilmiyor olması,
· Limandere, Adatepe, Akkum gibi yerlerde kamulaştırma işlemlerinin yapılmamış olması,
· İmar alanları ve tarım alanlarının tam olarak belirlenmemiş olması,
· Çiftçilerin kurduğu sivil toplum örgütlerinin zayıf olması, var olan örgütlerin bir kısmının kaynaklarını faaliyet dışı alanlarda kullanması ve siyasi davranması,
· Kooperatifleşme ve örgütlenme eksiklikleri,
· Su ürünlerini pazarlama konusunda eksikliklerin olması,
· Su ürünleri koruma ve kontrol merkezindeki yaklaşık 50.000 TL‘lik cihazın personel yetersizliğinden dolayı çalıştırılamaması,
· Karasu’da yakalanan su ürünlerinin, Su Ürünleri Kooperatifi yerine aracılar vasıtasıyla satılması,
· Su Ürünleri Kooperatifinin etkin çalışmaması,
· Denizin kirlenmesine karşı yeterli duyarlılığın, tepkinin gösterilmemesi,
· Su ürünleri işletme tesisinin olmaması. Örneğin kum midyesi ve deniz salyangozunun işlenmeden satılıyor olması,
· Balıkçılarımızın eğitim düzeyinin yeterli olmaması,
Fırsat
· Tarım Bakanlığı tarafından tarım havzaları çalışmasının yapılmış olması
· Tarım Bakanlığının çiftçiye 60 farklı destek hizmeti sunması,
· Karasunun verimli topraklarının olması,
· Yeterli su kaynaklarının bulunması,
· Çilek, avokado, ceviz gibi alternatif tarım ürünlerinin deneniyor olması,
· Sulama yöntemlerinin öğretiliyor olması,
· Trabzon hurmasının ilaçsız olarak üretilmesine elverişli olması,
· Kiraz, vişne, erik, incir, ceviz, kivi, karayemiş gibi tarım ürünlerinin üretimine elverişli olması,
· Karasu’nun Sakarya ili ortalamasından daha fazla yağış alması,
· Bu bölgede yetişen fındığın depo ömrünün daha fazla olması (4 yıl),
· Giresun gibi illere göre toprağın fındık veriminin fazla olması,
· Fındığın yanı sıra aile sebzeciliğine elverişli olması,
· Rusya’nın maydanoz, roka, dereotu gibi tarım ürünlerine olan talebi,
· Karadeniz’e kıyı ülkelere denizyolu ile ulaşım imkânları,
· Organik gübre tesisi kurulması durumunda organik tarımın yapılabilir olması,
· Fındık zürufunun (çotanak, makine atığı) gübre olarak kullanılabilme imkânı,
· Beyaz kabak, kestane kabağının yetiştirilmesine elverişli olması,
· İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlere olan yakınlığı,
· Karadeniz Sahil Yolu ile İstanbul’a ulaşım ve pazarlama imkânlarının artacak olması,
· Yazlıkçıların potansiyel müşteri olmaları,
· Karasunun hayvancılığa elverişli olması,
· Devlet destekleri ile köylüye yetiştirmek üzere büyük baş hayvan verilmiş olması,
· TİGEM arazisinin ihale sürecinin tamamlanmış olması, bu arazide önemli hayvancılık projelerinin gerçekleştirilmesinin beklenmesi,
· Fındıklık içinde küçükbaş hayvan yetiştirme imkânının olması,
· Hayvancılığı artırmaya yönelik devletin çeşitli projeler geliştiriyor olması,
· Ormanların olması ve florasının zenginleştirilmesiyle arıcılığa elverişli olması,
· Su ürünleri üretebilmek için denize ve akarsulara sahip olunması,
· Resuller – Koncalar bölgesine sulama göletti yapılabilme imkânının olması,
· Su ürünleri avcılığına elverişli 40 mil sahilin olması,
· İhsaniye, Karasu Sahil, Küçükkarasu, Kuyumcullu, Melenağzı, Denizköy olmak üzere altı balıkçılık bölgesi olması,
· Sakarya Nehri ağzından gelen, balıklara yem olabilecek atıkların denize taşınması ile balıkların beslenmesi ve üremesi için uygun ortamların deniz içinde oluşması,
· Balık üretiminin artırılması neticesinde havyar üretimine imkân doğması,
· Balıkçılık barınağı yapılması durumunda balık borsasının kurulabilmesi imkânı,
· Liman Başkanlığının Karasu’da olması.
Tehditler
· Yağışlı bölge olmasından dolayı toprak analizlerine göre toprağın asidik olması,
· Sanayileşmenin tarımı etkileyebilecek olması,
· Çimento fabrikasının kurulmasının planlanması,
· Yer altı sularının bazı yerlerde yetersiz olması,
· Mülkiyet sorunlarından dolayı devlet desteklerinden yararlanılamaması,
· Mülkiyet sorunlarından dolayı tarım ve hayvancılık yatırımlarında sorunlarla karşılaşılması,
· Mevsimsel değişikliklerin fındık üretimini etkiliyor olması (erken bahar),
· Fındık dışındaki tarım ürünlerinden yeteri kadar gelir elde edilemediği için çiftçilik yapan kişi sayısının azalıyor olması,
· Mikro ölçekli çiftçilere (10 baştan az hayvana sahip) devlet desteğinin verilmiyor olması,
· Nehir boyunca elektrik hattı bulunmamasından dolayı sulamada elektrik kullanılamaması,
· Süt işleme tesislerinin yetersiz olmasından dolayı hayvancılığın yeteri kadar gelişmemiş olması,
· Tarım üreticilerinin aşırı miktarda kredi borçlarının bulunması, icralık dosya sayısında artışın olması,
· Hayvancılık ile ilgili profesyonel ve örnek üreticilerin bulunmayışı,
· Hayvancılık için uygun geniş meraların bulunmaması,
· İlçe Tarım Müdürlüğünde yeterli sayıda personelin bulunmayışı, norm kadronun 1/3’ü ile çalışılıyor olması,
· İlçe Tarım Müdürlüğünde yeterli personelin olmaması sebebiyle gıda kontrollerinin tam olarak yapılamıyor olması,
· Tarım arazilerinin çok parçalı olması,
· Avlanma bölgelerinde yeterli kontrol ve denetimin yapılmaması,
· Avlanma bölgelerinde kontrol ve denetimi sağlayacak yetki kargaşası olması ve bu görev için özel birimlerin olmaması,
· Sakarya Nehri suyunun sebze (domates, biberi vb.) yağmurlama sulaması için uygun olmaması, bakteri ve mikrop taşıması,
· Karasu’da 70 kadar avlanma ruhsatsız balıkçı olması,
· Sakarya Nehrinin su seviyesi azaldığında Sakarya Nehri ağzının kapanması ve bu sebeple balıkçıların başka yerlere gitmesi, yakaladıkları balıkları başka şehirlerde pazarlamaları,
· Su ürünleri koruma ve kontrol merkezinde personel yetersizliği olması,
· Nesli tehlikede olan mersin balığının olta avcıları tarafından yakalanıyor olması,
· Balıkçıların liman barınağının olmaması, deniz ürünlerini boşaltma ve depolama imkânlarının olmaması,
· Sakarya Nehrinin kirliliğinden dolayı sık sık balık ölümleri vakaları ile karşılaşılması,
· Şeker Fabrikasındaki ünitelerin temizlenmesi için kullanılan kimyasalların Sakarya Nehri’ni kirletmesi,
· Sakarya Nehrinden gelen zehirli atıkların denize taşınması ile balıkların zehirlenmesi,
· Kalkan balığının azalıyor olması,
· Balığın yumurtlama döneminde avlanılıyor olması,
· Karasu Meslek Yüksekokulu’nda tarım, hayvancılık, su ürünleri ve endüstrileri ile ilgili programların olmaması,