Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir. *Bu hipotez, memelilerin evrimsel geçmişlerinin bir parçası olarak organizmalara maruz kalmanın azalmasına bağlı olabileceğini ileri sürmektedir. Th2 tipi immün cevabın artması gibi…
*Barsağın normal işlevlerini sürdürebilmesi, barsak epiteli, barsak ilişkili lenfoid doku (gut- associated lymphoid tissue/GALT)işbirliğine bağlıdır. *Önemli bir immün organ olan barsak, immün sistemdeki B hücrelerinin %80’ini, T hücrelerinin ise %60’dan fazlasını barındırır. *
*Ana hava yollarının mukozasında da bronş ilişkili lenfoid doku (BALT) immün cevabın oluşturulmasında direkt etkilidir. *B ve T hücrelerinin yanında bellek hücrelerinin de stimülasyonu probiyotik kullanımı ile arttırılmaktadır. *
Probiyotiklerin hastalıkların tedavisindeki aktif kullanım alanları 1. Çocukluk çağı viral gastroenteritler 2. Çocukluk çağı Antibiyotik ishalleri 3. Perinatal dönem 4. Yenidoğan üniteleri 5. İnfantil koilk 6. Kontipasyon 7. Atopik dermatit 8. Seyahat ishalleri 9. Parazitlere bağlı ishaller 10.Nozokomiyal ishaller 11.Çocukluk çağı ASYE 12.Çocukluk çağı ÜSYE 13.Helicobacter pylori 14.Yoğun bakım üniteleri
1.Çocukluk çağı viral gastroenteritler Akut gastroenteritlerde yoğurt ve ayran kullanımı geleneksel toplumsal beslenme kültürümüzde yer almaktadır. Ancak, özellikle çocukluk çağında yemek seçme, iyi beslenememe ve abur cubur eğilimi mikrofloranın ve probiyotik mikroorganizmaların barsaktaki mevcudiyetini ciddi şekilde etkiler. Viral gastroenteritlerde, bakteriyofaj üremelerini, bakteri kompetisyonu ve inhibisyonu probiyotikler tarafından sağlanır. Özellikle Rotavirus enfeksiyonlarına ilişkin yapılmış birçok çalışma bulunmaktadır.
2. Çocukluk çağı Antibiyotik ishalleri *Çocukluk çağında enfeksiyonlar nedeniyle erişkinlere oranla 3-4 kat daha fazla antibiyotik kullanılmaktadır. *Antibiyotik tedavisi sırasında birçok istenmeyen yan etki ile karşılaşılmaktadır. * En önemli yan etki ise mikrofloranın tahribi ve patojenlere açık hale gelmesidir. *Antibiyotik yanında, özellikle antibiyotik direnci yüksek probiyotik takviyesinin kullanılması, enfeksiyonun daha hızlı iyileşmesini sağlar.
3. Perinatal dönem Perinatal dönem olarak nitelendiren gebelik döneminde probiyotik kullanımı son yıllarda yapılan çalışmalarla çok daha ilginç hale gelmiştir. Probiyotiklerin gebelikte kullanımı üriner sistem enfeksiyonları, bakteriyel vajinozis ve bunlara bağlı preterm eylemi önlediği kanıtlanmıştır. Bunların yanında barsak epitel bariyerini güçlendirirken, anne sütünün oluşumundaki probiyotik mikroorganizma potansiyelini arttırmaktadır.
*İnfantil kolik, bebeklerde ilk 3 ayda en sık karşılaşılan problemlerden biridir. *Fizyopatolojisi halen belirsiz olup, günümüzde çeşitli faktörlerin birarada bu durumu oluşturduğu düşünülmektedir. *Huzursuzluk, ağlama nöbetleri, yüzde kızarma ve bacakların karına doğru çekilmesi başlıca belirtileridir. Gün içinde toplam 3 saat ve haftada 3 gün bu belirtilerin görülmesi gerekir. *Son çalışmalar barsak florasının gelişimi ile infantil kolik arasında bağlantı olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, probiyotik kullanımının süresi olumlu yönde etkilediği kanıtlanmıştır. 5.
*Probiyotiklerin konstipasyonda kullanılma gerekçesi, normal barsak florası ile konstipasyon durumundaki flora arasında farklılıkların bulunmasıdır. *Probiyotiklerin yanısıra, prebiyotiklerin de tedaviye yardımcı olarak kullanılması yaygın hale gelmiştir. *Prebiyotikler bakteriler tarafından sindirilerek kısa zincirli yağ asitlerinin oluşumunu ve pH’nın düşmesiyle kolon peristattisinin artması, konstipasyonda oldukça etkili bulunmuştur. 6.
*Probiyotiklerin etki mekanizmalarından biri olan «tight-juction»ları arttırarak allerjenlere engel olmalarının yanısıra, immün cevabı özellikle B lenfosit üretimini indükleyerek etkilemeleri, atopik dermatit olarak nitelendirilen allerjik deri hastalığının tedavisinde kullanımlarını hem önleyici hem de tedaviye katkılarından dolayı yaygın hale getirmiştir. 7.
*Seyahat ishalleri *Parazitlere bağlı ishaller *Nozokomiyal ishaller *
*Probiyotiklerin yaygın etkilerinden olan IgA düzeyini arttırmaları ve mukozal immüniteyi uyarmalarıyla ASYE ve ÜSYE üzerindeki etkileri kanıtlanmıştır. 11. 12
*Bu enfeksiyonda, proton pompası inhibitörü- claritromisin-amoksisilin veya metronidazol içeren üçlü tedavi kullanılmaktadır. *Ancak, antibiyotik direnci ve tedaviye uyun sorunu yaşanmaktadır. *Probiyotiklerin, antimikrobiyal madde salgılaması ve adezyon reseptörleri için yarışmaları, müsin üretimini stimüle etmeleri, barsak mukozal bariyerini stabilize etmeleri ve immun sistemi aktive etmeleriyle etkili oldukları saptanmıştır. *Ayrıca antibiyotiklerin yan etki azaltımında da etkilidirler. 13.
*İmmun sistemi uyararak özellikle nozokomiyal enfeksiyonların önlenmesini sağlamaktadır. 14.
*Probiyotiklerin nadir de olsa bazı yan etkileri olabileceği, probiyotiklerle ilişkili yan etkilerin kullanılan probiyotiğin türüne, miktarına, uygulama şekline, konakçıya ait faktörlere bağlı olabileceği rapor edilmiştir. *Çoğunlukla da bu durum enfeksiyon komplikasyonları ile ilgili risk faktörü taşıyan hasta gruplarıdır. *
*Yeni doğan ve süt çocukları *Barsak hastalığı bulunanlar *Bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar *
…