•İÇİNDEKİLER
Mikrobiyolojinin tanımı
Mikrobiyoloji’nin tarihçesi
Mikrobiyoloji’nin evreleri
Mikroorganizmaların insan yaşamındaki yeri
Mikroorganizmaların sınıflandırılması
Mikroorganizmaların adlandırılması
Dezenfektan ve antiseptik maddelerin etki mekanizmaları
Mikroorganizma enzimlerinin işlevini bozarak etki gösteren dezenfektanlar
Prokaryot, ökaryot hücreler
•MİKROBİYOLOJİNİN TANIMI
Mikrobiyoloji; gözle görülemeyecek kadar küçük canlıları inceleyen bir bilim dalıdır.
Mikrobiyoloji sözcüğü “mikros”, “bios” ve “logos” kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir.
Yunanca’da mikros küçük, bios yaşam, logos bilim anlamına gelmektedir.
Mikrobiyoloji geniş kapsamlı bir bilim dalı olup, birçok dallara ayrılır. Bunların başlıcaları;
Tıbbi mikrobiyoloji
Tarım, toprak
Su mikrobiyolojisi
Endüstriyel mikrobiyoloji
Uzay mikrobiyolojisidir.
•MİKROBİYOLOJİ’ NİN TARİHÇESİ
Mikrobik hastalıklar eski uygarlık dönemlerinde insanların ilgisini çekmiştir. Eski Mısırlılar leprayı, trahomu, dizanteriyi, bel soğukluğunu, Eski Çinliler çiçeği, Hintliler kolerayı tanıyorlardı. Üç bin yıl önce Filistinliler vebayı ve bu hastalığın farelerle ilişkili olduğunu biliyorlardı.
•MİKROBİYOLOJİ’ NİN EVRELERİ
1.Evre (M.Ö 5000-1675): Bocalama evresi
2.Evre (1675-1865): Gözlem evresi
3.Evre (1865-1882): Kültür- Ekim evresi
4.Evre (1882-1910): Fizyolojik çalışmalar
evresi olmak üzere 4 döneme ayrılır.
•Spekülasyon Evresi
Hippcrates (M.Ö 460-370): Halk sağlığı ve hastalıkları konusunda 7 cilt kitap yazmış ve sıtma, lekeli humma, çiçek, veba gibi hastalıklar hakkında bilgi vermiştir.
Aristotoles (m.ö. 384-322):Lebra,veba, verem gibi hastalıklar ile ilgili bilgi vermiştir.
İbn-i sina (M.Ö 980-1038): Hastalık etmenlerinin doğada olduğunu fakat bunların gözümüzün yapısı gereği göremediğimizi belirten ilk kişidir.
•Gözlem Evresi
Robert Koch (1843-1910) Mikroorganizmaların saf halde izole edilmesini, katı besiyerinde üretilmesini ve bakterilerin tespitinde büyük rol oynamıştır. Boyama yöntemini ilk olarak kullandı.
Leeuwenhoek Antonıe Van Hollandalı doğa bilimci. Geliştirdiği mikroskopla bakterileri hücrelileri ilk defa incelemiştir. 1677′de köpek,insan ve böceklerde sperm hücrelerini ilk kez tanımladı.
•Kültür – Ekim Evresi
Spallanzani:
1768’de hakkındaki kuramı üzerinde çalışmaya başladı.
Yaptığı deney mikropların havadan geldiğini ve kaynatma ile öldürülebileceklerini gösterdi.
Bu çalışma daha sonra Pasteur’un çalışmalarına ilham verecekti.
•Nicolas Appert
Gıdaların saklanabilmesi için konserve kutularını buldu.
Louis Pasteur (1822-1895) Pasteur içecekleri ısı işlemine tabi tutarak daha uzun süre muhafaza edilmesini ve patojen mikroorganizmalardan arındırılmasını sağlamış ve böylece ‘’pastörizasyon ‘’ metodunu bulmuştur. İnsanlık için korkunç bir hastalık olan kuduz, tavuk kolerası ve antraks (şarbon) aşılarını bulan da Pasteur olmuştur.
•Fizyolojik ( Araştırma) Evresi
Keşfin altın cağıdır.
1882-1902 hastalık yapan bakterilerin tanımı konulmuştur.
1928 antibiyotik bulunmuştur.
Penicilinden önce mikroorganizmaları hayvanlar ve bitkiler olarak adlandırılıyordu, mikroorganizmalar keşfedildikten sonra canlılar adını aldı.
•MİKROORGANİZMALARIN İNSAN YAŞAMINDAKİ YERİ
Ziraat
Hastalıklar
Enerji
Gıda
Biyoteknoloji
•MİKROORGANİZMALARIN SINIFLANDIRILMASI
Prokaryot hücreler: Belli bir çekirdekleri olmayan, kalıtım maddesi sitoplazmada dağınık halde bulunan çok basit hücrelerdir. Bunların zarları organelleri yoktur. Sadece ribozom organeli içerirler. Bakteriler ve mavi-yeşil algler prokaryot hücre yapısında canlılardır.
•Prokaryot Hücre Yapısı
Ökaryot Hücreler
Çekirdekleri ve zarla çevrili organelleri vardır. Çekirdek içinde DNA, RNA, özel çekirdek sıvısı ve çekirdekçik gibi yapılar bulunur.
Algler, protozoalar, mantarlar, küfler ve mayalar ökaryottur.
•PROKARYOTLAR VE ÖKARYOTLAR ARASINDAKİ FARKLAR
Ökaryotlar
Hücrede gerçek çekirdek var.
Nükleik asitler düz yapıdadır.
Nükleik asit sentezi belirli bir dönemde yapılır.
Çekirdekçik vardır.
Golgi cihazı vardır.
Algler, protozoalar, mantarlar, küfler bu grubun içerisinde yer alır.
Prokaryotlar
Hücrede çekirdek yoktur.
Nükleik asitler çembersel yapıdadır.
Nükleik asit sentezi sürekli yapılır.
Çekirdekçik yoktur.
Golgi cihazı yoktur.
Cyanobakreriler ve bakteriler bu grubun içerisinde yer alırlar.
•Biyolojik Sınıflandırma
Biyolojik sınıflandırma canlı özelliklerine veya filogenisine göre yapılabilir.
Canlı Özelliklerine Göre Sınıflandırma:
Çok yüzeysel sınıflandırma olduğu için günümüzde fazla kullanılmamaktadır.
Bitkileri ot, çalı, ağaç.
Hayvanları ise suda, karada ve havada yaşayanlar olarak sınıflandırmıştır.
Filogenetik (doğal ) sınıflandırma:
Bugün kullanılan sınıflandırma filogenetik sınıflandırmadır.
Bu sınıflandırmada canlılar, anatomik, biyokimyasal, kalıtsal ve evrimsel özelliklerine göre gruplandırılır.
Burada esas olan, canlılar arasındaki akrabalık derecelerinin tayin edilmesidir.
Filogenetik sınıflandırmada çeşitli konular ele alınır. Bunlar evrim, homolog organlar ve protein benzerliğidir.
•MİKROORGANİZMALARIN ADLANDIRILMASI
Mikroorganizmaların adlandırılmasında çift ad kullanılmaktadır.
Mikroorganizmaların adlandırılmasında kullanılan ilk ad cins adıdır ve büyük harf ile başlar. İkinci ad ise tür adıdır ve eğer özel isim değil ise mutlaka küçük harf ile yazılır.
Mikroorganizma adları italik harfler ile veya koyu renkte ya da olmazsa altları çizilerek yazılır. Örnek olarak Staphylococcus aureus.
•Viruslar
Canlı hücrelerde hastalık yapan mikroskopik taneciktir.
Hücre yapısı göstermeyen ve tek başlarına metabolik aktiviteleri bulunmaz.
Virüslerin basitçe yapısında, ortada bir nükleik asit (DNA veya RNA) ve onu çevreleyen bir protein kılıf bulunur.
•Virüs Görünümü
Temizlik: Sağlığa zarar verecek, her ortamlardan korunmak için yapılacak uygulamalara temizlik denir. Her kişi ya da her insan kendi temizliğinden sorumludur.
Hijyen: Patojen mikroorganizmaların vücudumuza transferlerini önlemek amacıyla yapılan uygulamalara hijyen denir.
Sterilizasyon: Bir yüzey üzerinde ki tüm zararlı ve zararsız mikroorganizmaların yok edilmesidir.
Sterilizasyon işlemi uygulanan maddeler ve aletler için bu işlemin tamamlanması sonucu tanımlama için steril kelimesi kullanılır.
Dezenfeksiyon: İnsanlarda hastalık yapma özelliği olan mikroorganizmaların uzaklaştırma işlemine denir.
Dezenfektan: Dezenfeksiyon işleminde kullanılan maddelere denir.
Dezenfeksiyonun, Sterilizasyondan farkı yalnızca hastalık yapıcı ve zarar verici mikroorganizma ve canlıların hedef alınmasıdır sterilizasyon da ise ortamda ve eşyada bulunan tüm mikroorganizmaların yok edilmesi esastır.
Kontaminasyon: Steril olan bir ortama mikroorganizmaların bulaşması olayına kontaminasyon denir.
Patojen: Hastalık yapma özelliği olan mikroorganizmalara denir.
Antisepsi: Deri gibi canlı dokular üzerine uygulanan dezenfeksiyon işlemine denir.
Bir ortam mikroorganizma içeriyorsa SEPTİK, içermiyorsa ASEPTİK ortak olarak tanımlanır. Örn. Septik( sınıf ortamı) aseptik ( laboratuar ortamı)
Sepsis: Patojen mikroorganizmaların canlı dokuda üreyerek yayılmalarıdır.
Septisemi: Patojen mikroorganizmaların kana karışması.
Bakteriyemi: Patojen mikroorganizmaların kanda bulunması.
Piyemi: Kanda irin oluşturan mikropların bulunması sonucunda ortaya çıkar yaygın enfeksiyondur.
Bakteriostatik: Bakteriler üzerine üremeyi durdurucu etki yapan maddelere denir.
Bakterisit: Öldürücü etkinlik gösteren maddelere denir.
Sanitasyon: Hijyen ve sağlık koşullarının oluşturulması ve devam ettirilmesine denir. Geliştirilmiş atık uzaklaştırma yöntemleriyle çevrenin korunmasına katkı sağlar.
Pastörizasyon: Pastörizasyon patojen bakterilerden arındırılmak istenilen yiyecek ya da içeceklerin 100ºC’ nin altında ki sıcaklıkta ısıtılarak arındırılması işlemi. Genellikle sütlere ve süt ürünlerine uygulanan bir işlemdir.
PASTÖRİZASYON
Sadece hastalık yapıcı bakterilerden arındırılır. Steril ürünlere göre raf ömrü kısadır. 100 C’nin altında işlem uygulanır.
STERİLİZASYON
Tüm mikroorganizmalardan arındırılır.
vRaf ömrü daha uzundur.
100 C’nin üstünde işlem uygulanır.
•Kimyasal Maddelerin Mikroorganizmalar Üzerine Etkileri
Dezenfektan maddenin konsantrasyonu: Dezenfektan maddenin etkisi konsantrasyonla doğru orantıda artmaktadır.
Etki süresi: Dezenfektan veya kimyasal maddenin mikroorganizmalar üzerine etkili olabilmesi için belirli bir süre geçmesi gerekir. Etki süresi uygulanan kimyasal maddeye ve uygulandığı ortam şartlarına göre değişir.
Isı: Isı arttıkça dezenfektan maddenin etkisi de buna paralel olarak artar. Her 10°Clik ısı artımı öldürmeyi en az bir kat arttırmaktadır.
PH: Ortamın Ph’sı ne kadar nötrden uzak olursa etki o denli artar.
Organik maddeler: Ortamda bulunan organik maddeler dezenfeksiyon işlemini olumsuz yönde etkiler.
Mikroorganizmaya bağlı etkiler: Mikroorganizmanın cins ve türleri ile, bulunduğu yaşam evresine dezenfektan maddelerin etkisi değişiktir. Örnek olarak sporlar bakterilerin üreyen şekillerine göre dezenfektan maddelere karşı oldukça dirençlidir. Ayrıca bakterilerin üreme fazları, sayıları ve diğer özel yapıların varlığı etkilidirler.
•DEZENFEKTAN VE ANTİSEPTİK MADDELERİN ETKİ MEKANİZMALARI
Hücre zarına etkili dezenfektanlar: Yüzeydeki aktif maddeler, fenoller ve organik çözücüler gibi dezenfektanlar hücre sitoplazma zarının yapısını değiştirerek hücrenin aktif transportunu ve enerji metabolizmasını bozarlar.
Hücre proteinlerini denatüre eden maddeler; Bu dezenfektanlar mikroorganizmaların hücre geçirgenliğini kaybettirirler. Alkoller, fenol, sabunlar örnek gösterilebilir.
…