GIDA ve YEMLERDE VİTAMİN ANALİZİ
Erhan YEDİKARDAŞ Gıda Yüksek Mühendisi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Adana Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü Mineral Analiz Laboratuvar Birimi 01.10.2013
Eğitimin konusu: GIDA ve YEMLERDE VİTAMİN ANALİZİ Eğitim Alınan Yer: LUFA-SPEYER SPEYER/ALMANYA Eğitim Direktörü: Dr.Jochen KUHL, Peter DIETERLE Eğitim Tarihi: 28.12.2012-28.02.2013 Erhan YEDİKARDAŞ Gıda Yüksek Mühendisi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Adana Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü Mineral Analiz Laboratuvar Birimi 01.10.2013
İÇERİK I. SPEYER hakkında bilgi II. LUFA-SPEYER hakkında bilgi III. Vitaminler IV. Vitamin Analizleri V. Teknik Geziler VI. Türkiye’de uygulanabilirliği VII. Sonuç
SPEYER Speyer, Almanya’nın güneybatı kesimindeki Rheinland-Pfalz eyaletinde (Land) kent. Ludwigshafen’in güneyinde, Ren Nehrinin sol kıyısında, Speyer Nehrinin ağzında yer alan küçük bir kasabadır. Nüfus: 50.036 (2011) (Almanya İstatistik Bürosuna göre) Kuruluş tarihi: 1294 Alan: 42,58 km² Kentin ekonomisi elektroteknik, kimya ve petrol sanayilerinin yanı sıra metal ve ahşap işleme, dokuma ve ayakkabı üretimine dayanır. Kentte ayrıca taşocakları, cam, tuğla ve bira fabrikaları, köpüklü şarap mahzenleri ve uçak fabrikaları vardır.
LUFA-SPEYER (Speyer Tarımsal Araştırma ve Araştırma Merkezi) 1875 yılında Rheinland-Pfalz eyaletine bağlı Speyer’de kurulmuş Gıda, Yem, Toprak, Su ve Radyoaktivite analizleri yapan, standart toprak üreten, Alman Akreditasyon Kurumu DAkkS tarafından DIN EN ISO/IEC 17025’e göre akredite olmuş bir devlet laboratuvarıdır. Yaklaşık olarak 120 personel çalışıyor. Eğitimimi Dr.Jochen KUHL’ün direktörlüğünde, Mühendis Peter DIETERLE’nin Laboratuvar sorumluluğunu yaptığı Vitamin, Antibiyotik, Toksin analizlerinin ve fiziksel ve kimyasal analizlerin yapıldığı Yem ve Yem Katkı Analizleri Laboratuvar Biriminde aldım.
Organizasyon Şeması
VİTAMİNLER Vitamin sözcüğü Polonyalı biyokimyacı Casimir Funk tarafından 1912’de kullanılmıştır. Vita Latince, hayat demektir, -amin son eki ise amin sözcüğünü kastetmektedir. Vitaminler besinlerimizde bulunmadığı zaman, metabolizmada bozukluklara yol açabilirler. Vitaminler vücudun sağlıklı gelişimi, sindirim fonksiyonları, enfeksiyonlara karşı bağışıklık kazanması açısından oldukça gereklidir. Ayrıca vücudumuzun karbonhidrat, yağ ve proteini kullanmasını da sağlarlar. Vitaminler vücutta “yakılmaz”, yani vitaminlerden doğrudan enerji (kalori) alınmaz. Vücut, her vitaminden gerekli olan miktarın kan dolaşımında sürekli mevcut olmasını sağlar. Suda çözünen vitaminlerin fazlası vücut sıvıları ile atılırken, yağda çözünen vitaminlerin fazlası ise yağ dokusunda depolanır. Depolandıkları için yağda çözünen vitaminlerin aşırı dozu zararlı olabilir. Özellikle vitamin A ve D’nin tüketiminde dikkatli olmak gerekir. Vitaminler bütün hücrelerde az miktarda depolanır. Bazı vitaminler ise büyük ölçüde karaciğerde depolanır. Örneğin karaciğerde depolanan A vitamini hiç vitamin almayan bir kişiye 5-10 ay kadar yetebilir ve karaciğerin D vitamini deposu dışarıdan hiç D vitamini almayan bir kişi için genellikle 2-4 ay kadar yeterlidir. Suda çözünen vitaminlerin vücutta depolanma oranı nispeten düşüktür. Bu, özellikle B vitaminlerinin birçoğu için geçerlidir. B kompleks vitaminleri eksik alan bir kişide bu eksikliğin belirtileri bazen birkaç günde ortaya çıkar. B12 vitamini bunun dışındadır, çünkü B12’nin karaciğerdeki deposu kişiye bir yıl veya daha uzun süre yetebilir. Suda çözünen bir başka vitamin olan C vitamininin yokluğu birkaç haftada belirtilerin ortaya çıkmasına yol açabilir. C vitamini eksikliğinden kaynaklanan skorbüt hastalığı ise 20-30 hafta içinde ölümle sonuçlanabilir.
Genel olarak bilinen 13 vitamin vardır. Bunlar temelde, yağda çözünenler ve suda çözünenler olarak iki gruba ayrılır ama gerçekte 20 vitamin vardır. En küçük vitamin A, C, D ve K vitaminleriyken, en büyük vitamin türü E vitaminidir. Orta boy moleküllü B vitaminleri ise pek kullanılmaz. Dört vitamin türü, yağda çözünebilir ve bu sayede vücudun yağ dokusunda depolanırlar. Bunlar: A vitamini, D vitamini, E vitamini ve K vitamini.
A Vitamini Göz sağlığı için çok önemlidir. E vitaminiyle alınırsa daha iyi gözlere sahip olunur. Yumurta, avokado, karaciğer, süt, havuç, sebze, ceviz, balık yağı gibi besinlerde vardır. Oluşumu sırasında böbreklerin rolü vardır. Zaten A vitamini böbreklerde bulunan tek vitamindir. Yeşil sebzelerde bulunur. Kalorisi yüksektir. A vitamininin (diğer yağda eriyen vitaminler olan D, E, K vitaminleri gibi) fazlası zararlıdır. Özellikle gebe kalmayı planlayanlarla gebelerin A vitamini içeren ilaçlardan ve yiyeceklerden (karaciğer) uzak durması önerilmektedir. Gebelikte düşük ve anormallik yapma riski vardır. A vitamini fazlalığı aşağıdakilere neden olabilir: -Doğum anormallikleri, -Karaciğer problemleri, -Kemik mineral yoğunluğunda azalma ve osteoporoz, -Uygunsuz kemik büyümesi, -Deride uygunsuz renk değişimi, -Saç dökülmesi, -Yoğun cilt kuruluğu ve pullanmalar A vitamini eksikliğinde görülen hastalıklar: Gece körlüğü, Bağışıklık sistemi zayıflığı, Büyüme-gelişme yavaşlaması
D Vitamini Provitamin şeklinde alınan D vitamini deri altında uv. ışınları ile aktifleşir. D vitamini Ca ve P’un emilmesini ve kemiklerde depo edilmesini sağlar. D vitamini eksikliğinde çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde osteomalazi hastalıklarının oluşmasını sağlar. Fazlası kireçlenmeye neden olur. En önemli kaynak güneş ışınıdır. Ayrıca karaciğer, balık, yumurta, tereyağı, peynir ve mantarda bulunur.Her çocuğun yaşamının ilk yılında alması gereken , büyüme ve gelişim için gerekli en önemli vitaminlerden biridir. E Vitamini Çocukların büyümesi için E vitamini gereklidir. Yaralarının iyileşmesi için E vitamini gerekir. Karaciğer, yağ dokusu, ince bağırsak ve mide E vitamini sentezler. Kimyasal yapı itibarı ile bir tokoferol olup antisterilite vitamin olarak da bilinir. D vitamininden daha güçlüdür. E vitamini sinir sisteminin, kasların, hipofiz ve sürrenaller gibi endokrin bezlerin ve üreme organlarının fonksiyonları için öneme sahiptir. E vitamini, biyolojik bir antidoksidan olup, atardamar hastalıklarının ve kanserin önlenmesi için gerekli olan bir antioksidandır. Bitkisel ve sıvı yağlarda, kırmızı et, karaciğer, tahıl, tahıl ürünleri vb. lerde bulunan E vitamini eksikliğinde kaslar gelişemez ve E vitamini yapıcı-onarıcı özelliğe sahip her şeyi yaptığı için, bazı kozmetik ürünleri de E vitamini içermektedir. Kozmetik ürünlerinde sadece [[B ]] ve E vitaminleri bulunur. Tokoferol (E ) vitamininin tokoferolleri: 5 1 Alfa tokoferol – E (Diğer adı: Provitamin E) Beta tokoferol – E (Diğer adı: Pro-E1B) Gama tokoferol – 1A 1B E1G (Diğer adı: EProteinToko1) Delta tokoferol – E1D (Diğer adı: DeltE1) Mega tokoferol – E1M (Diğer adı: Megadel)
K Vitamini K vitamini, yeşil sebze, çay ve ciğerde bulunan ve kan pıhtılaşmasında önemli bir yeri olan vitamindir. Karaciğerde protrombin yapılmasında kullanılır. Yokluğunda kan ile ilgili belirtiler ortaya çıkar. Normal olarak bağırsaklarda bulunan bakteriler tarafından sentezlenir. Yetersizliğinde pıhtılaşmada sorunlar ve aşırı kanama ortaya çıkar. Vücudumuzdaki bakteriler tarafından da üretilir. Vücudumuzu hastalıklardan korur. yaraların iyileşmesi için K vitamini gereklidir.
Suda çözünenler Diğer dokuz vitamin türü ise suda çözünür ve pek çoğu vücutta depolanmaz. Bunlar: C vitamini, tiyamin (B1), riboflavin (B2), niyasin (B3), pantotenik asit (B5), piridoksin (B6), siyanokobalamin (B12), biyotin, folik asit (folacin). C Vitamini (askorbik asit) C vitamini veya askorbik asit, turunçgiller, koyu yeşil sebzeler ve patateslerde bulunan ve kollajen sentezinde yer alan, antioksidan bir vitamindir. Ayrıca demir emilimini de olumlu etkiler. Yetersizliğinde eklem ağrıları, yaraların geç iyileşmesi, skorbüt gibi sorunlara neden olabileceği gibi enfeksiyonlara karşı kişiyi daha zayıf kılar. Küçük yaşlarda diş eti kanaması ve grip C vitamini eksikliğinde, fazlalığında da ishal görülür.
B1 Vitamini (tiyamin) Hemen hemen tüm canlı dokularda bulunur ve pirofosforik ester şeklinde görülür. Pentozfosfat çeviriminde alfa-keto asit dekarboksilazların ve transketolazın koenzimidir. Eksikliği başta sinir ve kalp hücreleri olmak üzere beslenmeleri için özellikle glikoza gereksinim duyan hücrelerde metabolizma bozukluğuyla sonuçlanır ve beriberiye neden olur. B2 Vitamini (riboflavin) Tahıllar, et ve ciğerde bulunan bir vitamindir. FAD’ın içeriklerindendir. Yetersizliğinde ariboflavinoz görülebilir. B3 Vitamini (niyasin) Et, balık ve kuru yemişlerde bulunan ve NAD ile NADP koenzimlerinin içeriklerinden olan, solunum için önemli bir vitamindir. Yetersizliğinde pellagra görülebilir. B5 Vitamini (pantotenik asit) Birçok gıdada, özellikle de ciğer ve baklagillerde bulunan önemli bir vitamindir. E vitamininin içeriği olan pantotenik asit, karbonhidrat ve yağ metabolizmasında yer alır. Yetersizliğinde yorgunluk ve uyuşukluk hissedilebilir. B12 Vitamini (siyanokobalamin) Siyanokobalamin veya B12 ciğer, balık ve süt ürünlerinde bulunan ve DNA metabolizmasında koenzim olarak yer alan bir vitamindir.Alyuvarların olgunlaşmasında da gereklidir. Yetersizliğinde anemi ve kilo kaybı görülebilir.
Gıda ve Yemlerde Vitamin Analizi
VİTAMİN ANALİZLERİ LUFA-SPEYER’de çoğunlukla Yemlerde Vitamin A, Vitamin D ve Vitamin E analizleri yapılmaktadır, yılda 1000’den fazla vitamin analizi numunesi çalışıyorlar. Analiz metodu olarak Avrupa Birliğinin yayınladığı EC 152/2009 Komisyon kararı kullanılmakta. Yapılan tüm çalışmalar bu direktif doğrultusunda yürütülmüş ve farklı yem çeşitlerinde (büyükbaş, küçükbaş, kanatlı yemleri, balık yemleri özel mamalar) çalışmalar yapılmıştır. İlgili vitaminlerin standart hazırlama aşamasından, raporlama aşamasına kadar yapılan işlemler takip edilerek Avrupa Birliğine üye akredite bir resmi labortuvar ile çalıştığım kurum arasında yapılan uygulamaları karşılaştırma ve tecrübe edinme şansına sahip oldum.
VİTAMİN ANALİZLERİ Genel olarak işlem basamakları : – Numune hazırlama – Saponifikasyon – Ayrıma hunileriyle ekstraksiyon – HPLC ile okuma
Vitamin Analizi ĠĢlem Basamakları Numuneler 1-2 mm çapında olacak şekilde öğütülür ve homojen olarak ayırma aparatları ile ayrılır. Beyan edilen vitamin miktarına göre numune balon jojeye tartılır içine deniz kumu ve magnet konur. 130-150 ml Methanol ilave edilir. 2 ml oxidation agent Sodyuım Sulfit hydrate ilave edilir. 2 ml Diğer oxidation agent olan Sodium-L-Ascorbate ilave edilir. Bir miktar 2,6-Di-tert-butyl-4-methylphenol (BHT) ilave edilir. 30ml Potasyum Hidroksit ilave edilir. 35 dakika için 80°C’deki üzerinde kondenser ünitesi bulunan karışıtıcılı su banyolarına numuneler yerleştirilir. Su banyosundan alınan balonlar buz banyosunda soğutulur 150 ml petrolyum eter ilave edilir 5 dakika boyunca çalkalayıcıda çalkalanır. Daha sonra her numune için 3 adet ayırma hunisi alınır (2 adeti 500 ml’lik bir adedi 1000 ml’lik) 500 ml’lik ayırma hunilerine 150 ml %10’luk Sodyumklorid ilave edilir. 1000 ml’lik olana 100 ml saf su ilave edilir.
…