Site icon Foodelphi.com

Gaz Kromatografisi

www.foodelphi.com

www.foodelphi.com

GAZ KROMATOGRAFİSİ

  1. A) Sabit fazı veya dolgu maddesi özel bir sıvı ile kaplanmış olan kolonlar (SCOT):

  Dolgu maddesi veya destek maddesi olarak da adlandırılan gözenekli katı maddenin yüzeyi gözenekleri de dahil üniform olarak özel bir sıvıyla kaplanır.Hareketli olan basınçlı gaz (3 atm) fazı bu şekilde yüzeyi kaplanmış olan gözenekli katı parçacıklar arasından kolayca geçebilir.

Dolgulu açık tüplü kolonlar, yüzeyi sıvıyla kaplanmış gözenekli bir dolgu maddesiyle doldurulmuş kolonlardır. Böyle maddeler genellikle diatome toprağından imal edilirler. Diatome toprağı kille karıştırılıp pişirilir. Pişirilen madde ezilir ve elenir. Elenen maddelerin 20-40 µm çapında ve yuvarlak olmaları istenir. Bu şekilde hazırlanmış olan katı maddeler kromosorp P ve W veya Celite, Dicalite gibi adlar altında satılır. Bunlara destek maddeleri de denir.

  1. B) İç yüzeyi özel bir sıvı ile kaplanmış olan kolonlar (WCOT):

  Kolonun iç yüzeyi yaklaşık 30 µm kalınlığında bir sıvı film ile kaplanır. Yapılma ve kullanım kolaylığı vardır, ancak performans olarak SCOT kolonlar kadar iyi değillerdir. Açık tüplü kolonlar (WCOT), içleri boş olan kolonlardır. Kolonların iç yüzeyleri büyükçe moleküllü özel bir sıvı ile kaplanır. Bu kolonlar bakır, alüminyum, paslanmaz çelik ve camdan yapılmaktadır. Son yıllarda eritilmiş silikadan imal edilen kolonlar (FSOT kolonlar) piyasada bulunmaktadır.Bu kolonların iç çapları 250-300 µm arasında değişmektedir.

  1. A+B maddeleri sürükleyici bir gazla kolona girerler.

  2. Zamana bağlı olarak pikleri birbirinden az çok ayrılır.

  3. Pikler birbirinden iyice ayrılır ve B gazı dedektöre yaklaşır.

  4. A gazı nerdeyse kolonu terkedip, dedektöre yaklaşır.

Dedektör numunededeki gaz sayısı kadar pik verir.

Dedektörden B sinyali önce, A sinyali ise sonra çıkar.

  1. Taşıyıcı gaz sistemi, silindir kısmı

  2. Numune enjekte etme kısmı

  3. Isıtma kısmı

  4. Ayırma kolonu

  5. Dedektör

  6. Yazıcı

Taşıyıcı gaz sistemi, silindir kısmı:

  Taşıyıcı gaz olarak kimyaca inert helyum, argon, karbon dioksit, azot gibi gazlar kullanılır. Gaz kromatoğrafisinin kesinliği, kullanılan taşıyıcı, sürükleyici gazın akış hızının ve basıncının ayarlanmasına bağlıdır. Dakikada 150 ml’ye kadar gaz verilebilir ve cihazdaki gazın basıncı 0.70-3.30 atm arasında değişir.

Taşıyıcı gazın kuruluğu kolon performansına etki eden en önemli faktörlerdendir. Taşıyıcı gazda bulunan eser miktardaki su kolon sabit fazını giderek bozar.

Oksijende kolon sabit fazını parçalayan en önemli faktörlerdendir. Bu nedenle polar bir kolonun ömrünü uzatmak için kolonu ısıtmadan önce kolondan 5 dakika süreyle taşıyıcı gaz geçirmek yararlıdır.

Taşıyıcı gazı rutubetten ve kompresör pompasından gelebilecek hidrokarbonlardan temizlemek için bütün gaz hatlarına birer filtre takılmalıdır.

Son olarak da gaz kaçağı olup olmadığı kontrol edilmelidir.

Numune enjekte etme kısmı ve Isıtma kısmı :

Gaz kromatografisine örnek ya elle ya da otosampler dediğimiz parça mevcutsa otomatik olarak mikroşırıngalar yardımıyla silisli kauçuktan yapılmış bir tıpadan (septum) metal bir buharlaştırma hücresine (ısıtma kısmı) enjekte edilirler. Hücre sıcak olduğu için sıvı buharlaşır ve taşıyıcı gaz ile kolona sürüklenir. Hücre enjekte edilen örneğin kaynama noktasından 50oC fazla olmalıdır.

Enjekte edilen numune miktarı 0.2-10µl’dir.

Gaz numuneler için bu miktar 0.001 µl’dir.

Katı numuneler ise ya gaz haline yada çözelti haline getirilip,  alete enjekte edilir yada çok küçük ve ince cidarlı bir ampul vasıtasıyla cihaza yerleştirilir. Ampul dışarıdan yapılacak bir darbeyle numune yuvasında kırılır ve numune gaz akışıyla kolona, oradan da dedektöre sürüklenir.

Ayırma kolonu:

 Dedektörler ve Yazıcılar:

GC’de kullanılacak olan bir dedektör, kolondan gelen taşıyıcı gaz içinde bulunan binde birkaç oranındaki maddeleri tespit edebilmelidir. Bir gazın pikinin dedektörden geçme zamanı bir saniye kadar olmalıdır.

Dedektörde bulunması gereken özellikler:

  1. a) Analitlere geniş bir konsantrasyon aralığında aynı şekilde cevap verebilmeli

  2. b) Tekrarlanabilir sonuçlar vermeli

  3. c) Dayanıklı olmalı

  4. d) Oda sıcaklığından 500oC’a kadar olan sıcaklıklarda çalışabilmeli

  5. e) Cevap verme zamanı çok kısa olmalı, akış hızından etkilenmemeli

  6. f) Kullanımı kolay, güvenirliği kesin olmalı

  7. g) Yeterli hassaslıkta olmalı

  1. Termal iletkenlik dedektörü (TCD)

  2. b-Işını dedektörleri

  3. Alev iyonizasyon dedektörleri (FID)

  4. Termiyonik dedektörler (TID)

  5. Elektron yakalama dedektörleri (ECD)

  6. Alev fotometrik dedektörler (FPD)

Termal iletkenlik Detektörleri:

Çeşitli gazların ısıyı değişik oranlarda iletmesi esasına dayanır. Böyle dedektörlerde sabit bir akımla ısıtılmış volfram bir telden yararlanılır.

β-ışını Detektörleri:

Stronsiyum ve ya tritiyum kullanılır. Taşıyıcı argon gazı bu maddeler üzerinden geçirilerek uyarılır. Uyarılan argon atomları çarpışma sonucu yanında bulunan başka cinsten atomları iyonlaştırır. İyonlaşan atomların yükü özel bir düzenekle sinyallere çevrilir. İyonlaşan atomların sayısı ne kadar çoksa, sinyaller o kadar büyük olur.

Alev iyonizasyon detektörleri (FID):

Kolondan gelen tür, birlikte hidrojen ve havayla karıştırılır. Bundan sonra hidrojenle ve hava karışımı elektrik kıvılcımı ile yakılır. Oluşan sıcaklıkta organik maddelerin büyük çoğunluğu iyon ve elektron verir. Böylece alev ortamı iletken hale gelir.

Termiyonik Detektörler (TID)

Alev iyonizasyon detektörlerinin yapısına benzer, kolondan çıkan gaz karışımı bir de hidrojenle karıştırılır ve ince uçlu bir bek alevine gönderilerek yakılır.

Elektron Yakalama Detektörleri (ECD)

Kolondan çıkan gaz karışımı nikel-63 veya tritiyum gibi bir β-ışını yayıcısı üzerinden geçirilir. Bu esnada özellikle de azot ihtiva eden bileşiklerde büyük oranda iyonlaşma olur.

Alev fotometrik Detektörleri (FPD)

Özellikle hava ve suda pestisitlerin tespit ve tayinlerinde kullanılır.

Alıkonma zamanı (tR): Bir maddenin gaz kromatografisi cihazına enjekte edildikten sonra dedektörde sinyalinin (pikinin), görünmesine kadar geçen zamana denir.

Alıkonma hacmi (VR): Bir maddenin sinyalinin dedektörde meydana çıkmasına kadar harcanan taşıyıcı gazın hacmine, alıkonma hacmi denir.

Alıkonma faktörü (Rf): Ayrımı yapılacak gazın kolon içindeki hızının, taşıyıcı gazın kolon içindeki hızına oranıdır.

1.Örnekte belirlenecek olan A, B, C vb…. maddelerine ait standartların ayrı ayrı farklı konsantrasyonda çözeltileri (ppm) hazırlanır.

  1. Her bir maddeye ait konsantrasyonlara ayrı ayrı kromatografik metot uygulanır ve pik alanları bulunur.

  2. Grafik üzerinde x eksenine konsantrasyonlar, y eksenine ise pik alanı yerleştirilerek standartlara ait y=ax+b olan denklemler ve kalibrasyon grafikleri oluşturulur.

  3. Aynı kromatografik metotla örneğimizin alıkonma zamanları ve pik alanları (y) belirlenir ve

  Her bileşene ait denklemde yerine konularak kantitatif hesaplamalar yapılır.

Exit mobile version