Giriş
Son yıllarda sağlık ve sağlıklı ürünler konusunda gösterilen hassasiyet tüketicide ürün bileşimini öğrenme ve buna bağlı olarak da etiket okuma alışkanlığını arttırmıştır. Düşük kalorili ve düşük yağlı gıdalar ilk önce diyabet, obezite ve kalp sağlığı gibi sağlık problemi olan kimseler için geliştirilmiştir. Tüketici kesimindeki bu değişimler üretici kesimi de yeni ürün arayışlarına yöneltmiştir. Etin yağ içeriği, tür, beslenme, kesim, çeşitli işlem aşamalarında yağın ayrılma derecesi ve pişirme koşulları gibi faktörlere bağlı olarak geniş ölçüde değişim göstermektedir. Bununla birlikte, ticari et ürünlerinin bir çoğunda yağ içeriği %40-50’yi bulmakta ve üretim sırasında yapısal değişime uğraması nedeniyle tüketici tarafından yağın fazlasının uzaklaştırılması mümkün olmamaktadır. Etin bu olumsuz etkisine karşın içerdiği hayvansal proteinin biyolojik değer bakımından bitkisel proteinlerle karşılaştırıldığında daha yüksek besleyici değere sahip olduğu bilinmektedir. Et aynı zamanda bir çok iz element için de önemli bir kaynak oluşturmaktadır. Beslenmemizde eti tamamen çıkarmak yerine sağlıklı tüketebilir hale getirme gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda et ve et ürünlerinde yağı azaltmak konusunda yoğun araştırmalar yapılmaktadır.
…